Bir film, bir sahne: The Seventh Seal



0 yorum

Ingmar Bergman'ın Şovalye Antonius Block üzerinden, ölüm, inanmak ve din üstüne söyledikleri.

"Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi.
Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor.
İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım.
Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım.

-Yine de ölmek istemiyorsun.
-Hayır istiyorum.
-Neyi bekliyorsun?
-Bilgi istiyorum.
-Garanti istiyorsun.
-Her neyse.

-İnsanın duyularıyla Tanrı'yı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? O neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklansın ki? Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? Ya inanmayan, inanamayanlar? İçimdeki Tanrı'yı neden öldüremiyorum? O'nu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor. Neden her şeye rağmen bu gerçeklikten kurtulamıyorum?

-Dinliyor musunuz?
-Dinliyorum.
-Ben bilgi istiyorum! İnanç ya da varsayım değil, bilgi.

Tanrı'nın kendini göstermesini, benimle konuşmasını istiyorum. Ama o suskun. Karanlıkta Ona sesleniyorum. Ama sanki hiç kimse yok. Belki de kimse yoktur. O halde yaşam korkunç bir şey. Her şeyin bir hiç olduğunu bilen biri ölüm karşısında yaşayamaz. Çoğu insan ne ölüm'ü ne de yaşamın hiçliğini düşünür. Ama bir gün hayatın son anlarında karanlıkla yüzleşmeleri gerekecek. O gün korkumuzdan bir imge yaratır ve sonra o imgeye Tanrı adını veririz."

0 yorum:

newer post older post