tag:blogger.com,1999:blog-52451321279564303902024-02-07T04:01:37.680-08:00Plüton'da KahvaltıRüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.comBlogger147125tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-3626252058210116472015-10-12T10:47:00.001-07:002015-10-12T10:54:44.051-07:00Bir akşamdı, kafes delikleri mavi... <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjT61ws7tFsesp64Tdkk4x60Rfm6s6eoMf5cgmRBy-oPN-tx1SP_TGjvNqNgTt3pu0O0Etesxp-egAixTafCdDfB6rtHaramExX3qEWr4nCugxKWAHev31qDWpfhIWfphawP-PCK8PMZ2c/s1600/birak%25C5%259Fam.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjT61ws7tFsesp64Tdkk4x60Rfm6s6eoMf5cgmRBy-oPN-tx1SP_TGjvNqNgTt3pu0O0Etesxp-egAixTafCdDfB6rtHaramExX3qEWr4nCugxKWAHev31qDWpfhIWfphawP-PCK8PMZ2c/s320/birak%25C5%259Fam.jpg" width="198" /></a></div>
<h2>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>Ah Meliha yaşamak istiyor ama nasıl?</i></span></h2>
-Yaşamak değişmektir.<br />
<br />
-Saadet bir faraziyedir.<br />
<br />
-Biz mahkumuz: Sevişmeye ve birbirimizi yemeye...Tarih bunun hikayesidir. İki insan, hele kadın ve erkek, birbirinin ebedi dostu ve düşmanıdır. Daima sevişecek ve didişeceklerdir. Aşk, erkekle kadın arasındaki harpte, iki tarafın yorgunluğundan gelen ve yine kavga ile biten muvakkat bir mütarekeden başka bir şey değildir: Dostluk ve öteki sevgiler gibi...<br />
<br />
-Hastalanmadığını farzet. Saadet bir faraziyedir.<br />
+Hayır bu kendini aldatmaktır.<br />
-Saadet kendini aldatmaktır.<br />
<br />
-Artık Meliha aldanamaz, artık hakikatin üstünde yırtılan perdeyi yamayamaz.<br />
<br />
- Her ölü büyük bir şahsiyettir.<br />
<br />
-Kamil'in hissedişine göre kadınlar için zevk aldatmaktır ve aldatmaktan şikayet etmek de zevkdir.<br />
<br />
-Takvim yapraklarının hayat vakalarıyla riyazi bir alakası yoktur.<br />
<br />
- Bir şey daha anlamıştı ki, bu kelebek tutulduğu anda bütün lezzetler kaybolur, bütün vehimler silinir ve dünyevi tadların rengarenk bulutları arasında korkunç bir şey görünür: Boşluk. Derin bir can sıkıntısı ruhu kaplar. Can sıkıntısı, asrın hastalığı.<br />
<br />
-Hayatımda bu tecrübenin eksik oluşuna tahammül edemedim.<br />
<br />
-İzdivaç kadın ve erkeğin arasındaki harpte cemiyetin hakemliğini kabul etmektir.<br />
<br />
-Her saadette eksik bir şey vardır.<br />
<br />
-Oh... İnanmak ne tatlı şey!..<br />
<br />
-Ah...Yalnız kadınlar için bir peygamber lazımdır.<br />
<br />
Peyami Safa / Bir AkşamdıRüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-13257359574176938962015-04-08T11:27:00.000-07:002015-04-08T11:27:16.544-07:00Filmin Apaçıklığı: ABBAS KİYARÜSTEMİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU18eeCCUhK6z78teWqLz2B5h4XAZjRyNlqBc8iviOEce-XOjz-4GDDg7-84_GxeX4s1WfWF26F9iFMjLXH_dEyjr1oBC5QphZ0aHb4zhXEZgcX65u-XrtfmKCNwlMQLEiU134WcqtMcQS/s1600/F%C4%B0LM%C4%B0NAPAC%C4%B0KL%C4%B0G%C4%B0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU18eeCCUhK6z78teWqLz2B5h4XAZjRyNlqBc8iviOEce-XOjz-4GDDg7-84_GxeX4s1WfWF26F9iFMjLXH_dEyjr1oBC5QphZ0aHb4zhXEZgcX65u-XrtfmKCNwlMQLEiU134WcqtMcQS/s1600/F%C4%B0LM%C4%B0NAPAC%C4%B0KL%C4%B0G%C4%B0.jpg" height="400" width="230" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Fransız Filozof<i><b> Jean-Luc Nancy</b></i>'nin 25 Eylül 2000 tarihinde gerçekleştirdiği söyleşi ve Jean-Luc Nancy'nin Kiyarüstemi Sineması'a dair incelemelerinin ve bir de söyleşinin olduğu harika bir kitap. Kitaptan sizin de okumaktan zevk alacağınızı düşünüğüm bölümleri derledim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<h2 style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">
Jean-Luc Nancy'nin Kiyarüstemi Sineması üzerine...</span></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Kıyarüstemi</b> genellikle beyazperdeyi ve kuşkusuz onunla birlikte filmi de birden bire bir uzam ya da dünya üzerindeki bir delik olarak vazeder. Sinema her şeyden önce ve temelde gözleri açmak için buradadır. Sinema tam da bu dünyayı var olduğu haliyle, yani gerçek üzerine bakışın her türden görüşün, öngörünün ve falcılığın yerini kesin olarak aldığı bir dünya olarak yapılandırmaya katkıda bulunmuştur.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Yakın Plan</b>'daki (<i>Nema-yı Nezdik</i>) karakter ıstırap içindeki bir yaşam ifadesinin gerçekliği olarak değerlendirdiği şeye, taklit sayesinde ulaşmak için ünlü bir yönetmenin kimliğini gasp eder. Filmin sesi de bununla birlikte kesintili hale gelmekte, gösterilen imgeler, trafiğin yoğunluğu ve dikiz aynalarındaki parıltı ya da yansımalarla dolu ön cam görüntüleri içinde kaybolmakta ve boğulmaktadır. Bununla birlikte şunu işitiriz: <i>"Şimdi her şeyi anlıyorum"</i> ve renkleri kasten öyle seçilmiş bir demet kırmızı çiçek, gürültülü sokağın mavi-gri imgesinden ayrılarak belirgin bir biçimde göze çarpar, tam da sinemanın göstergesine benzeyen bir buket: sıradan kargaşanın ortasında bir bakışın çiçek açması.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigfwhAXwYWZNGHZaiF138s-3ziiHvApIWkRBqrZ-rD8N9A-FbHOp1-iZwq0LPFwVnPSpUK59B24eOhukpDEfbM3DPrKL806WkMNbfkW_w_7F7_7Ux8Rtlyh6SYRX2FIddGbMfYxJBiIPHb/s1600/yak%C4%B1nplan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigfwhAXwYWZNGHZaiF138s-3ziiHvApIWkRBqrZ-rD8N9A-FbHOp1-iZwq0LPFwVnPSpUK59B24eOhukpDEfbM3DPrKL806WkMNbfkW_w_7F7_7Ux8Rtlyh6SYRX2FIddGbMfYxJBiIPHb/s1600/yak%C4%B1nplan.jpg" /></a></div>
<h3 style="clear: both; text-align: left;">
<i><br /></i></h3>
<h3 style="clear: both; text-align: left;">
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Kiyarüstemi her yerde imgelerin ve işaretlerin yerine bakışı ikame etmektedir.</span></i></h3>
<div>
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Zeytinlikler Altında</b>'da, <i>(Zire Darakhatan Zeyton) </i>fotoğrafı bir şekilde <b>Tahire</b>'den yani rol için seçilen genç kızdan çalmak gerekir, sahnelemeyi mümkün kılan şey de budur: şu elbiseyi giymesine izin vermemek, onu kalkmaya zorlamak, film çevirmenin bütün yükümlülüklerine boyun eğdirmek gerekir; üstelik, filmin içinde çevrilen kurmacada genç eşinin taleplerine boyun eğiyormuş gibi gösterilmektedir. Gördüğümüz filmin kurmacasında ise aslında onun sevgisini bekleyen, boyun eğen kişi eşidir. Kurmacaların bu birbiri içine geçişinin, beklentimizi bilemekten; bakışımızı <b>Tahire</b>'nin hakikati olan, <b>Tahire</b> hakkındaki hakikat değil, ama <b>Tahire</b>'den elde edilebilen ve elde edilmesi gereken hakikat olan şu gerçeğe doğru yöneltmekten başka bir işlevi yoktur.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhX4fZe_VOY-JlHOz9wcV2EEgY7Zf6we4zUX4Bc_cJlp3hDMB5lkRDvvU2sUDVDLcTFMq7kxLZoRX2JK98BPypMbqEQastzMx2Fk5rNZnnXKk1y8JjbeB8bFARqugbzkUCllKGOlWL9mOus/s1600/Zire+Darakhatan+Zeyton.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhX4fZe_VOY-JlHOz9wcV2EEgY7Zf6we4zUX4Bc_cJlp3hDMB5lkRDvvU2sUDVDLcTFMq7kxLZoRX2JK98BPypMbqEQastzMx2Fk5rNZnnXKk1y8JjbeB8bFARqugbzkUCllKGOlWL9mOus/s1600/Zire+Darakhatan+Zeyton.png" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Kirazın Tadı</b>'nda, (<i>Ta'm e guilass</i>) doğal tarih müzesi öğrencilerini, görmüyoruz ama öğretmenlerinin onlara ölü bir kuşun nasıl dolduracağını öğrettiğini işitiyoruz: doldurmayı, yani bir yaşam taklidi içinde ölümden korkmayı; ölümün ve yaşamın, ne karşıtlık ne de diyalektikten oluşan, fakat karşılıklı gebelik ya da birbiri içine işlemeden oluşan ilişkisi. Her biri diğeri içindir ve diğerindedir. Yaşam hiçbir yere giderek ve daima ölümden geçerek, çetrefilli yoluna uygun olarak, bitmez tükenmez zikzaklar ve iniş çıkışlarla devam eder ve yaşam<i> "yaşamdan başka hiçbir şey"</i> değildir. Ve de ölüm gizli, anlaşılmaz kabullenilmez olarak kalacaktır.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhngKPefBIhubWFPHL2Rl1pxgDhFAnN17iH4HzON7mWGZ3odD2hHkTcRkDXsqbE13rF-nzvLamLI9TCFIP4rhyQThDUOttMBvbDJ8nV-FKleZcdCNm6_ObEEMG0E3b4aYgHi6YpPlZSnUSF/s1600/Ta'm%2Be%2Bguilass.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhngKPefBIhubWFPHL2Rl1pxgDhFAnN17iH4HzON7mWGZ3odD2hHkTcRkDXsqbE13rF-nzvLamLI9TCFIP4rhyQThDUOttMBvbDJ8nV-FKleZcdCNm6_ObEEMG0E3b4aYgHi6YpPlZSnUSF/s1600/Ta'm%2Be%2Bguilass.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<h3 style="clear: both; text-align: left;">
<div class="MsoNormal">
<h4>
<b><i><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 13.5pt;">Bakış bir göz önüne almadır, bundan ötürü
de bir saygıdır. Bakmak sonuçta gerçeği düşünmekten, hükmedemediğimiz bir
anlamı tecrübe etmeye koyulmaktan başka bir şey değildir.</span></i></b></h4>
</div>
</h3>
<div>
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Kiyarüstemi</b>'nin perdesi bir fablın ya da bir gösterimin gerçekleştirildiği bir tiyatrodan ziyade, içinde imgelerin kaydırıldığı bir yive, hani derler ya, çerçevelemedeki bir kağıt çerçeveye ya da vaktiyle sabit resimlere yönelik projeksiyon cihazlarından bahsedildiğindeki gibi bir saydam resim değiştiriciye benzer.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<h3 style="clear: both; text-align: center;">
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">
Kiyarüstemi'nin sineması bir metafizik düşünüştür. </span></i></h3>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Sinemayla <b>Platon</b>'un mağarası arasında bir çok defa yapılmış karşılaştırma yerinde değildi: mağaranın fonu açıkça dünyanın dışına tanıklık etmektedir. Ve bildiğimiz imgelerin değerden düşmesi ya da "ide" adını taşıyan daha yüksek daha saf imgeleri hesaba katma gerekliliği, tam da bu noktadan itibaren doğmaktadır. Sinema ise aksine şöyle bir iş görür: dışarıyı yansıtmaz, ama içeriyi kendi üzerine açar. Perdedeki imge idenin kendisidir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<h2 style="clear: both; text-align: left;">
Abbas Kiyarüstemi ile Jean-Luc Nancy arasındaki söyleşiden...</h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZWKO0LastXLrtPfnGNlO32ia18VR7iQ4U4n8XJ-5cArxiX0iJjBpwQj3TKN6XdVt4oCY_90SCEOVIeOe15zT2dNCKSDOA07i5uWf55b5zbnc3OvAMRBjpjXd54ehR43RdsBwp5RgIVDcI/s1600/Zendegi+va+Digar+Hich.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZWKO0LastXLrtPfnGNlO32ia18VR7iQ4U4n8XJ-5cArxiX0iJjBpwQj3TKN6XdVt4oCY_90SCEOVIeOe15zT2dNCKSDOA07i5uWf55b5zbnc3OvAMRBjpjXd54ehR43RdsBwp5RgIVDcI/s1600/Zendegi+va+Digar+Hich.jpg" height="400" width="301" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i><b><br /></b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Jean-Luc Nancy:</i></b> Hayat Devam Ediyor <i>(Zendegi va Digar Hich</i>) filmin merkezinde duvarda aslı pipolu yaşlı bir adam portresi var. Bu bir fotoğraf mıdır yoksa resmin bir fotoğrafı mdır?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Abbas Kiyarüstemi:</b> Bunu sembolik nedenlerden dolayı bizzat yaptım. O resmi bir köydeki kahvehaneden satın aldım. Benim için o imge filmin anlamına çok yakındır. Yer sarsıntısının ardından, bu köylü her şeyini kaybetmiştir. Öyle sanıyorum ki bu imge köylü yaşamı hakkındaki bir sosyoloji kitabı gibi bir çok soruya anlam katabilir ve cevap verebilir. Çünkü bu, bir İran köylüsünün düşlerinin doruk noktasını temsil eden sembolik bir imgedir.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><b>Bir fotoğrafın, bir resmin bir filmden daha değerli olduğunu düşündüğüm oluyor. Bir resmin gizemi mühürlü kalır, çünkü sesi yoktur. etrafında hiçbir şey yoktur. Bir fotoğraf bir hikaye anlatmaz, dolayısıyla da fotoğraf daima dönüşüm halindedir, kuşkusuz fotoğrafın ömrü bir filminkinden daha uzundur.</b></i></span></div>
<br />
Hiçbir şey söylenmediği zaman, sanki bir çok şey söylenmiş gibidir.<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Jean-Luc Nancy: </i></b>Siz her şeyi, hikayeyi neredeyse, ortadan kaldırmak için yapıyorsunuz. Olsa olsa bir hikaye iması var, asla gerçekten bir hikaye yok. <b>Kirazın Tadı</b>'ndaki imge de sinemaya akseder ve her halükarda bu imgenin mezarın içinde olan bir gözden mi, mezarın içinde olmayan bir gözden mi, nerden geldiği bilinmemektedir. Genelde filmlerin sonu bizi bir tür imgeye, sabit imge türünden bir şeye ulaştırır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Abbas Kiyarüstemi:</b> Bir imgenin hatırlatma gücüne, seyirciye verdiği imgeye derin bir biçimde katılma ve onun hakkında kendi yorumunu yapma imkanına git gide daha fazla ikna oldum. Oysa ki hareketin olduğu planlarda konsantrasyon azalır. seyircinin dikkati canlı kalmaz. Tıpkı bir yolculuğa çıktığı zaman olduğu gibi. Bir gar salonunun içinden geçerken yüzlerce insanla karşılaşırım fakat hatırlayacağım tek kişi karşımda oturan ve gerekli zaman boyunca gözlerimi kendisine sabitlediğim yolcudur. Şimdi onun hareketsizliği ona bir resim gibi gözlerimi sabitlememi mümkün kılmaktadır. Böylece yorumlama yeteneğim harekete geçer. Bir manzaraya bakan hareketsiz bir manzara gibidir bu: bir melankoli anındayızdır, bu zaman sayesinde karşıda bulunan tek bir ağaca gözlerimizi sabitliyoruz. Bu ağaç bir kişiyle aynı şeyi yapıyor. Ve sen o ağacı dünyanın tüm ağaçlarına değişmeyeceğini düşünüyorsun. Bu ağaç sana kesin bir şey vaat ediyor. Onunla randevun var. Sen ona gidiyorsun ve o da kendini sana bırakıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<h3>
<b><i>Bana öyle geliyor ki sabit şeyler duygularımızı harekete geçirme gücü taşıyor. </i></b></h3>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b><i> Jean-Luc Nancy: </i></b>Belki de zaten fotoğrafın ne olduğunu keşfetmek için sinema gerekir; fotoğrafın gelmesi, fotoğrafın ortada öylece kalmaması için sinema gerekir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Abbas Kiyarüstemi:</b> Yeni bir sinemayı düşünmenin tek yolu seyircinin rolünü daha fazla hesaba katmaktır. Seyircinin müdahil olması ve boşlukları, eksikleri doldurması için tamamlanmamış ve bitirilmemiş bir sinema tasavvur etmek gerekir. Seyirciler kendi bakış açılarını savunabilmek amacıyla bir şeyler eklerler ve bu eylem filmin apaçıklığının bir parçası olur. Böylelikle filmin boş bırakılan, zayıf yerleri en güçlü yerlerine dönüşür.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguJ9cI3yWNl7GPPUlNr-qaDHddE0r91JxMFcRGBXYkSdQkH2v_TJ3O3T7q7cJWA6A4Edo55OROtIaosUvYvMnC-c86OmsTAFiFczbk0S5h2KZLwGDxHSTvadElQuMJhtGh5GKthQlAs4ux/s1600/Wyeth'in%2BChristina's%2BWorld.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguJ9cI3yWNl7GPPUlNr-qaDHddE0r91JxMFcRGBXYkSdQkH2v_TJ3O3T7q7cJWA6A4Edo55OROtIaosUvYvMnC-c86OmsTAFiFczbk0S5h2KZLwGDxHSTvadElQuMJhtGh5GKthQlAs4ux/s1600/Wyeth'in%2BChristina's%2BWorld.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<i><b> Jean-Luc Nancy:</b></i> Amerika'da çok bilinen bir resim olan <b>Wyeth'in Christina's World </b><i>(Chiristina'nın Dünyası)</i> resmi çayıra uzanmış, yalnızca sırtını gördüğümüz bir kadını tasvir eder. Arkadan görülen bir bakış her zaman bakışımızı o bakışın içine girmeye çağırır. Benim bakışım bu kadının bakışı haline gelir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b> Abbas Kiyarüstemi: </b>Yönetmen ya da fotoğrafçı olarak, insanlara hizmet ediyoruz ve aynı zamanda onları aldatıyoruz. Neredeyse Tanrı'nın yerindeyiz: Onlar adına seçim yapıyoruz ve neleri seçmediğimizi söylemiyoruz. Sinema gösterir, ama bir o kadar da bakışı sınırlar.</div>
<br />
<i>Filmin Apaçıklığı: ABBAS KİYARÜSTEMİ</i><br />
<i>Söyleşi: Jean-Luc Nancy</i><br />
<i><br /></i>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-20180702890509411792015-03-06T11:43:00.000-08:002015-03-07T16:11:40.306-08:00Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhCTYkrC25O9_UQUjdFDnW_IotcoH-I2Fg4c9qw8mdkwT8f5ZW_U9yedelbsf15s3pYS_zVIpu-2n8YoB8fRbGj2IebRuX8eUYnCcQsq1Se5mNXxJNDVJQht1cdG6jo2YB_8UZz9zn2NnB/s1600/MV5BODAzNDMxMzAxOV5BMl5BanBnXkFtZTgwMDMxMjA4MjE@._V1_SX640_SY720_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhCTYkrC25O9_UQUjdFDnW_IotcoH-I2Fg4c9qw8mdkwT8f5ZW_U9yedelbsf15s3pYS_zVIpu-2n8YoB8fRbGj2IebRuX8eUYnCcQsq1Se5mNXxJNDVJQht1cdG6jo2YB_8UZz9zn2NnB/s1600/MV5BODAzNDMxMzAxOV5BMl5BanBnXkFtZTgwMDMxMjA4MjE@._V1_SX640_SY720_.jpg" height="400" width="270" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Kahramanımız Raymon Carver şöhreti sönen bir aktördür. Kaybettiği prestiji yeniden kazanmak için Broadway'de bir oyun sahneye koymak ister. Raymon bu süreçte özel hayatı gibi oyununu eleştirmek için pusuda bekleyen eleştirmenlerle de mücadele edecektir. İşte Raymon'dın o eleştirmenlerden birine verdiği muhteşem ders.
</div>
<blockquote class="tr_bq">
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> "Toy" bu bir yaftadır!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> "Sönük" bu da bir yafta!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Yaftalardan geçilmiyor.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Her şeyi yaftalayıp duruyorsun, aylaklık bu!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Aylak kahpenin tekisin!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Kafandaki tüm o küçük sesleri gerçek bilgiyle karıştırıyorsun.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Burada tekniğe dair hiç bir şey yok!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Planlamaya dair bir şey yok!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Niyete dair bir şey yok!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Daha da boktan mukayeselerle desteklenmiş.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Bir avuç boktan görüş var sadece.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Bir kaç paragraf bir şey yazmışsın ve bunlar için en ufak bir bedel ödemiyorsun.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Hiç bir şeyini tehlikeye atmıyorsun.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Hiç bir şeyi!</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Ben bi oyuncuyum.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Bu oyuna her şeyimi koydum ben.</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Ne yap biliyor musun?</i></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Bu son derece kötü niyetli, yüreksiz, boktan eleştirilerini al ve bir tarafına sok!"</i></span></div>
</blockquote>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-18513073795793727742014-10-22T08:47:00.000-07:002014-10-22T08:50:22.467-07:00"Aslında" dedi Mustafa Mond, "Siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz" Aldous Huxley CESUR YENİ DÜNYA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjOdSOs2MwUy3Ckz8r0sGfz8Ou8ApYzJi2y76WGR5Y1bd4JZyP_Fmha6_Q9aEXuCeN8iPjEi_JrTLnc6yqYa3RCuee42ve7_42TrL_VVQDdzC37Q2sp5PN-O99w1k-ogKlUdWDgymelxNg/s1600/IMG_1226.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjOdSOs2MwUy3Ckz8r0sGfz8Ou8ApYzJi2y76WGR5Y1bd4JZyP_Fmha6_Q9aEXuCeN8iPjEi_JrTLnc6yqYa3RCuee42ve7_42TrL_VVQDdzC37Q2sp5PN-O99w1k-ogKlUdWDgymelxNg/s1600/IMG_1226.jpg" height="400" width="298" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Aldous</b><b> Huxley</b>'nin bu ütopya gibi gözüken distopyasında mutlu insan projesini görüp dehşete kapılmamak mümkün değil. Bizzat kendim çizdiğim cümlelerden bir kaçı:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i> "Kır çiçekleri ve manzara seyretmenin önemli bir kusuru var, bedavalar"</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Herhangi biriniz bir arzuyu fark etmekle onun tatmini arasında uzunca bir bekleyiş yaşamak zorunda kaldınız mı?"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>"Herkes herkes içindir"</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"İnsan mutluluk konusunda düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar eğlenceli olurdu!"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>"Çünkü bizim dünyamız Othello'nunkiyle aynı değil. Çelik olmadan araba yaratamazsınız - aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri de asla istemiyorlar.</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Refahları yerinde; emniyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne babaları yok; güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yo</i>k"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Değişmek istemiyoruz. Her değişim, istikrar için bir tehdit unsurudur."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>"Şu ya da bu nedenle cemaat hayatına aykırı düşecek kadar bireyselliğinin farkına varmış bir sürü insan. Düzenden memnun olmayan, kendi bağımsız düşünceleri olan insanlar. Kısacası, biri olmayı başaran herkes. Size neredeyse imreniyorum."</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Evrensel mutluluk, çarkları sabit bir şekilde döndürür; gerçek ve güzellik bunu yapamaz."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>"Bizim uygarlığımız, makineleri, tıbbı ve mutluluğu seçti"</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum. "Aslında" dedi <b>Mustafa Mond</b>, "siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Aldous Huxley CESUR YENİ DÜNYA</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-51299700177232269542014-10-19T09:21:00.000-07:002014-10-20T03:29:53.578-07:00"Uzun bir gece uykusunun olsa olsa iki hediyesi vardır: biri zindelik, öbürü unutuş." Sema Kaygusuz KARADUYGUN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKMb46rR3Zy1bl3SwwEvr__ZP1sYbZVAiEn56jUuhtoeaGFCmQl0hcjHfMI4FDaU1FfRtRtfUM41ZX4UpK5dVAjgHLaK9mUQhOKDW0G4VG9yWMdBT0P3FA84csYwNie-O6d1fndbE1dg34/s1600/unnamed+(2).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKMb46rR3Zy1bl3SwwEvr__ZP1sYbZVAiEn56jUuhtoeaGFCmQl0hcjHfMI4FDaU1FfRtRtfUM41ZX4UpK5dVAjgHLaK9mUQhOKDW0G4VG9yWMdBT0P3FA84csYwNie-O6d1fndbE1dg34/s1600/unnamed+(2).jpg" height="400" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;"> </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;"> Bazı kitapların mevsimi, bazı mevsimlerin de kendine has duyguları var hiç şüphesiz. Sonbaharın duygusunun melankoli olduğunda ise hemfikiriz sanırım.. Karaduygun’un Anadolu’da melankoliğe denk düşen bir kelime olduğunu ise tıpkı Sema Kaygusuz gibi yıllar sonra keşfedecektim.. Güzel bir tesadüfle Eylül’de okuduğum <i>“Karaduygun”</i>, isminin yanı sıra hazan sarısı kapağıyla da sonbaharı hatırlatıyor üstelik..</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span>
<span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px;"> Sema Kaygusuz’un adını çokça işitmeme rağmen kaleminin bu denli etkileyici olduğunu henüz keşfettim. Kitap bittiğinde başka bir kitaba değil de yine onun kitaplarından birine başlama isteği oluştu bende. Kaleminin büyüsüne kapılmamda sahici dilinin etkisi oldukça fazla tabi..</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Gelelim kitaba; bir hikaye kitabı olarak da düşünülebilir Karaduygun. Fakat anlatı olarak çıkmış Doğan Kitap’tan. Aslında <i>“hikayelerle donatılmış anlatı”</i> desek daha güzel bir ifade olur Karaduygun için. Yazarın derin insani duyuş ve duyarlılığıyla bezediği hikayelerinde gerçek ve kurmaca iç içe geçmiş.</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Kitabın anlatı olmasının en temel unsuru tanıdık bir ismin, yazarın yakın dostu, şair Birhan Keskin’in kitabın başkarakteri olması. Bu anlamda gerçeklikle ilişkisi oldukça güçlü Karaduygun’un. Fakat asla bir biyografi özelliği taşımıyor kitap. Sıfırı olmadığı için farklı anlamlar yüklediği roma rakamlarıyla ayırdığı bölümlerde, Birhan’ın peşine düştüğü sesleri çağrışımlarla hikayelere bağlamış Kaygusuz. Birhan’ın varlığından doğan ve birbirinden farklı ve bağımsız yedi hikaye ise eserin içeriksel sahasını oldukça genişletmiş.</span></div>
<div>
<span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;"> Sema Kaygusuz, uykusunu bile isteye böldüğü Birhan’ın uykusuzluğunu tasvir ederek başlıyor kitabına. </span><i style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;">“Gece demek uyku demek, unutuş demek”, ”</i><span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;">oysaki Birhan’ı tanımlayan tek şey derin uykusuzluğudur”, “ tek başına temsilidir kitlesel bir uykusuzluğun”, “dışarıdaki şiddetin alışılmaya yüz tutmuş tok sesini ta yatağından duyuyordu” dediği Birhan aslında dünyanın tüm uğultularını işiten ve bu seslerin peşine düşen karaduygun insanların temsilidir.</span><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span><br />
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</span>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> </span></span><br />
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Kitaptaki sesler, metaforik bir ifade olarak anlaşılmalı.. Dünyanın bütün acıları ve şiddeti Birhan’ın kafasındaki tak tuk tak, dannga da dan dan seslerinin içinde beliriyor bir bakıma.. Birhan’ın temsil ettiği insanlara karşılık bir de İsmet Bey karakteri var kitapta. Birhan’ın duyduğu seslere “sizin duyduğunuzu ben duymuyorum” diyerek karşılık veren kayıtsız insanların temsili İsmet bey.</span></span></div>
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Aslında birbirinden farklı ve bağımsız gibi gözüken hikayelerin hemen hepsi bu kayıtsızlığın farkındalık sahibi insanlar üzerinde yarattığı sıkıntıyı ve huzursuzluğu anlatıyor. Musa Anter’in anlatıldığı<i> “Çağrılan Musa”, “Köpek Çağı”, “Adak”, “Musallat”, “Birkaç Kişi</i>”, <i>“İki Değişik Lokma” v</i>e <i>“Kelebek Düşmeden”</i> adlı hikayelerin her biri okuyucu şaşırtmakla kalmıyor, aynı zamanda derin bir hiçlik duygusunun içine de alıyor.</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Ses ve gürültü, yazarın baştan sona terk etmediği sözcükleri. Sanki beş duyu gitmiş yalnız işitme duyusu ve sesler kalmış Kaygusuz’un dünyasında. Bir de sürekli ikiye bölünüp duran zaman.. Birhan’ın bir gecelik zamanından çağrışımlarla bambaşka zamanlara geçiyoruz sıkça. Bergson’un içsel zaman dediği “durée”yi hatırlattı bu bölümler bana. Dışsal zaman olan şimdiyi bırakıp içsel zamanın uçsuz bucaksız genişliğinde birçok farklı duygunun etki alanına girmiş oluyoruz böylece. Bir gecede olan olaylardan koca bir ömürlük duygu çıkıyor ortaya.. Çoğu kara duygu’lar.. “Çağrılan Musa” hikayesindeki “içini başka bir yerde bırakmış, uzaktan bakıyordu” gibi ifadelerden açık bir şekilde anlıyoruz bunu.</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> “Adak” hikayesinde Viyana’lı Ruth’un kanserli yaprağı neden sakladığını öğrendiğimde ufak çaplı bir şaşkınlık yaşamadım değil. Adak hikayesinin ırkçılıkla ilgili düşündürten bölümleri üzerine ise çokça konuşulur..Dünyada iki türlü dışlamanın var olduğunu hatırlatmış bize yazar. Korkuyla dışlamakla nefretle dışlamak arasındaki farka değinmiş. “Göçmen bir doktora güven duymasa da yaprağı kanserinden ötürü seven birisinin içinden geçiyor dışlamak ve şefkat, aynı anda.” İşte tam da insana dair şeyi yakalamış oluyoruz bu ifadelerde. Kötülerin başka iyilerin başka olmadığını, insana dair bu kaba tasnifin ne kadar yanıltıcı olduğunu idrak ediyoruz bir daha. Bu anlamda “Adak” hikayesi kitabın en güzel hikayelerinden.</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Belki de bütün bunların sebebi varlıkları tanıma ve anlama zahmetine katlanmamak.. Yeterince insan tanımadan, yeterince hayata dokunmadan hüküm vermeye çalışmak. <i>“Karşıdan bakmak ezbere bir şey. Pekala gözlerini kapatabilirsin</i>. <i>“Denizleri birbirinden ayırt edemiyorsak, zihnimizle gördüğümüzü tenimizde bilmediğimiz için”</i> diyor Kaygusuz.. Belki de bu yüzden fikirlerimiz ve bakışlarımız bir heykeli andırıyor, donuk ve kayıtsız..</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> “Musallat” hikayesindeki garipliği ve sinir bozuculuğu tanımlayamıyorum niyeyse. Gülayşe denen kalaycı kadına tahammül edebilmek okuyucu için çok zor. Gerçekte kimdir Gülayşe bilmiyoruz, yazarın kimlik bocalamalarının yansıması olması kuvvetle muhtemel. Böyle bir hikaye gerçekte yaşanmamışsa bunu yazmak kimin aklına gelir ki diye sormadan edemedim. Aynı duyguyu “İki Değişik Lokma”da Zühal’in ve ruhunu bala kaptıran -evet bildiğimiz bal- Ezel’in garip ve sarsıcı hikayelerini okuduğumda da hissettim. Bugüne kadar okuduğum en değişik hikayeler arasına rahatça koyabilirim sanırım bu adını saydıklarımı.</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Kaygusuz’un hüzün ve keder sözcüklerinin sınıfsal ve ruhsal ayrımına değindiği bölümlerse sanırım bu kitabı şiddetle öneriyor olmamın en güçlü dayanağı. Neredeyse her cümlenin altını çizdiğim bölümlerde melankoliklerin aslında kimler olduğunu tanımlamış yazar. Yalnızca tespitler yapmaktan öteye geçip, kara safranın hükmünde yaşayan insanların kederli dünyalarını tüm çıplaklığıyla açmış okuyucuya. Özellikle bu bölümde kendisinin de bir karaduygun olduğunu hissettiriyor elbette.. Birbirinin yerine kullandığımız bu iki kavramı çok ince noktalardan ayırıp lügatımıza yerleştiriyor Kaygusuz. “Hüzünlülerin en büyük hayali, içsel dengeyi ve huzuru yakalamaktır, kederliler huzuru budalalıktan sayıp dünyayı değiştirmek isterler” derken amaçlarının bile farklı olduğunu hatırlatıyor ısrarla..</span></div>
<div>
<span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;"> Sema Kaygusuz hikayelerini kurarkenki yaklaşımını satır aralarında vermeyi seviyor gibi. Gerçeklikle kurmacanın iç içe geçmesini sevdiğini anlıyoruz böylece. </span><i style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;">“Belki de uydurduğum duyduğumu yarattı, duyduğum uydurduğumu” </i><span style="color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; text-align: justify;">diyerek ele veriyor kendini. Yıllar önce kafasında yaratıp yazdığı Tacettin’i gerçekte görünce yaşadığı duygular ise neden yazmanın büyüsüne inandığını gösteriyor okuyucuya. “Eskiden canlı bir adam olan Tacettin, şimdi zihnimde gömütsüz bir hale gelmişti. Canlanmamış, benim alemimde tam tersine ölmüştü.”</span><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span><br />
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</span>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> </span></span><br />
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Satır aralarında insanı yazmaya mecbur eden şeye de değiniyor. <i>“Yazıyoruz çünkü belirsizliğe</i> <i>katlanamadığımız için</i>” diyerek en azından karaduygunlar için yazmanın bu dünyada bir gereklilik olduğunun altını çizmekten de geri durmuyor yazar..</span></span></div>
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Umarız yazmaya ara vermez..</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">En başta da dediğim gibi bazı kitapların mevsimi vardır..</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Siz iyisi mi Karaduygun’u sonbahar bitmeden okuyun..</span></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 20px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<strong style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; line-height: 20.7999992370605px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Sema Kaygusuz<br />"KARADUYGUN" </span><br /><strong style="background: transparent; border: 0px; line-height: 1.6em; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; line-height: 20.7999992370605px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Doğan Kitap Yayınları, 2012</span></strong><br /><strong style="background: transparent; border: 0px; line-height: 1.6em; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; line-height: 20.7999992370605px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">120 sayfa</span></strong></strong><br />
<strong style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><strong style="background: transparent; border: 0px; line-height: 1.6em; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; line-height: 20.7999992370605px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><br /></span></strong></strong>
<strong style="background: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><strong style="background: transparent; border: 0px; line-height: 1.6em; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="background: transparent; border: 0px; line-height: 20.7999992370605px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span></strong></strong><br />
<div style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: normal; orphans: auto; text-align: justify; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: auto; word-spacing: 0px;">
</div>
<br />
<div style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: normal; orphans: auto; text-align: justify; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: auto; word-spacing: 0px;">
<div style="margin: 0px;">
<span style="background-color: white; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;"> <b>Yazar : Duygu Aksoy</b></span></div>
</div>
</div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #6b6768; font-family: Arial, Georgia; font-size: 14px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="line-height: 20.7999992370605px;"><b>Kaynak <a href="http://www.dagmedya.net/2014/09/21/kitap-elestiriderin-insani-duyus-ve-duyarlilikla-yazilan-hikayelerde-gercek-ve-kurmaca-ic-ice/">Dağ Medya</a></b></span></div>
</span></div>
</span></div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-38912296833391355162013-08-31T11:29:00.002-07:002014-10-23T03:14:06.061-07:00"Ben Mohamed Ali Keshavarz. Yönetmeni oynayan aktörüm." Abbas Kiarostami ZEYTİN AĞAÇLARI ALTINDA<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="//www.youtube.com/embed/rUJMc_oG9Gw" width="459"></iframe></div>
<br />
Abbas Kiyarüstemi tüm filmlerinde olduğu gibi bu filminde de yine yapacağını yapıyor ve bizi gerçek insanı ve onun kaygılarıya başbaşa bırakıp kalbimizi burkuyor.<br />
<br />
<i><br /></i>
<div style="text-align: justify;">
<i>"Eğer toprak sahibi toprak sahibiyle, zengin zenginle, cahil cahille evlenirse, hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Eğer okuyanlar cahillerle, zenginler fakirlerle, evsizler toprak sahipleriyle evlenirse çok daha iyi olur. Böylece herkes birbirine yardım etmiş olur. Bence en iyisi bu."</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<br />Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-33929113873773499032013-07-26T15:05:00.000-07:002014-10-23T03:16:42.920-07:00[Gökten yere kadar bütün işleri O düzenler] Secde 32/5 Krzysztof Kieslowski DEKALOOG (JEDEN)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOlE7YaSDiNIc9Qum-h9DDdv8wtUU2GoN4eS9zET_UFB5rO10QKxwdhZet_iYlCbXrhn1HZbGgjUlxdYmGO3jwbceFLpScyNFA0ZSoLOcF9dW1errsidXApprGEPQFDbGD6u91sArdWHg/s1600/dekalog.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOlE7YaSDiNIc9Qum-h9DDdv8wtUU2GoN4eS9zET_UFB5rO10QKxwdhZet_iYlCbXrhn1HZbGgjUlxdYmGO3jwbceFLpScyNFA0ZSoLOcF9dW1errsidXApprGEPQFDbGD6u91sArdWHg/s1600/dekalog.jpg" height="400" width="280" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
<b>[Gökten yere kadar bütün işleri O düzenler] Secde 32/5</b></div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Polonya Sinemasının adını telaffuz etmekte biraz zorlandığımız yönetmeni <b>Krzysztof Kieslowski </b>son yirmi yılın en iyi filmleri arasında gösterilen üç renk ( Mavi, Beyaz, Kırmızı) üçlemesiyle tanınıyor olsa da, ben kendisini Dekalog serisiyle keşfettim. Dünya sinemasında da önemli bir yere sahip olan yönetmenin usta sıfatını fazlasıyla hak ettiğini Dekalog serisini izlemeye başladığım şu günlerde geç de olsa görmüş oldum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Madem öyle “usta” yönetmenin sinema tarihinin başyapıtlarından sayılacak üç renk üçlemesinden önce 1989 yılında Polonya televizyonu için 10 bölüm olarak çektiği tv serisi dekalogları için söyleyeceklerime başlayayım. İnsan olmaklığımızla yakından ilgili meseleleri (bunlara evrensel meseleler de diyoruz) özgün bir dille ve en güzeli dini metinlerden ilham alarak işlemesi sebebiyle kült olmayı fazlasıyla hak etmiş bir film dizisiyle karşı karşıyayız. Kült diyip de geçemeyiz tabiî ki. Mesela neden? Sorusunun cevabını vermeye çalışacağız naçizane. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b>Kieslowski</b> dekaloglarında, ahlaki, felsefi ve metafizik meseleleri sinematografinin tüm inceliklerini kullanarak seyirciye mesaj verme derdi taşımadan, benimsediği inancı vaaz etmeyen bir üslupla aktarmayı başarabilmiş öncelikle.
Genelde dini içerikli filmlerin handikabı olabilecek, o dinin mensubu olmayanı çoğu zaman mensubunu dahi irite eden bol mesaj verme kaygılı uslüp yok bir kere filmlerde. 55 dakikalık 10 kısa filmden oluşan Dekaloglarda her filmin konusu Tevrat’taki On Emir'den ilham alınarak belirlenmiş. Filmler kendi aralarında organik bir bütünlük sergiliyor olabilirler fakat her filmin kendine özgü konusu itibariyle tek tek ele alınıp üzerinde konuşulması gerektiği de âşikar.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Bu yazıyı da konusu itibariyle diğerlerine tercih ettiğim serinin 1. filmi üzerine sesli düşünüp, beni ne denli etkilediğini anlatabilmek adına kaleme alıyorum. Birinci film, kader, Tanrı, ruh ve ölüm gibi düşünce tarihinin en kadim metafizik meselelerine bir çocuğun dünyasından bakış atan etkileyici bir film. Hz. Musa’ya indirilen On Emir’in ilkini <b><i>(“Benden başka hiçbir Tanrı'ya Tapmayacaksın”) i</i></b>şleyen filmin adı, zamanında TRT'de yayınlandığında “kadere meydan okunmaz” şeklinde çevirilmiş. Burada, TRT'nin seçtiği ismin, filmin mesajı açısından çok daha isabetli olduğunu söylemeden edemeyeceğim. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Filmi tam da aklın çıkmazları, kader ve külli irade gibi meseleler üzerinden düşündüğüm sıralarda bir arkadaş tavsiyesi üzerine izledim. Konuştuğumuz mesele rasyonalizmin sınırları, çözümsüzlüğü, sezgi ve kalbin birer bilgi kaynağı olup olmadığı gibi konulardı. Yaşadığımız dünyayı ve ölüm sonrası hayatı aklın verileriyle açıklama fetişi üzerine koyu bir tartışma yaşadığımız muhabbet sırasında bu filmin konusuyla yakinen temas etmiş olduk farkında olmadan. Sonrasında da bulduğum ilk fırsatı değerlendirip filmi izledim. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Film, mütevekkil dindarlığı terk etmiş modern insanın -ki bu insan daha çok bilim ve tekniğin ürettiği ahlakı benimseyen, Tanrı’nın koyduğu yasalara teslimiyet duygusunu yitirmiş ve bu yasaların koruyucusu olmaktan çok kendini bir kural koyucu olarak tasarlayan insandır- yaşadığı ahlaki boşluğu ve kader meselesindeki çıkmazlarını ele alıyor. İnsanın hayatını nereye kadar planlayabileceği, bilim ve tekniğin ya da matematiğin kesinliğine güvenip güvenemeyeceği gibi soruların cevaplarını arayan film, bir çocuğun bilim adamı babası ve Tanrı’ya sevgiyle bağlanmış halasının düşünceleri etrafında gidip gelişini, kısacası hakikat arayışını konu alıyor. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Filmde Tanrıya inanmayan ve hesaplar yaparak ruhun dahi bilinmezliğini ortadan kaldırabileceğini düşünen baba ile, mütedeyyin, Tanrının sevgiden ibaret olduğunu ( tipik bir Katolik) ve ona güvenin esas olduğunu her hareketiyle hissettiren hala karakterleri ruhun iki gücünü (akıl ve kalp) temsil etmekte. Sahneler bu iki ruh gücü arasında gidip gelen konuşmalar âdeta. Özellikle çocuğun (Pavel) babasıyla ölüm ve ruh üzerine konuştuğu sahne defalarca izlenmelik. O yaşta bir çocuğun merakı ve aldığı cevaplarla karışan akıl dünyası, bir yandan da meylettiği hakikatin yönetmen tarafından incelikli bir şekilde aktarılması da gerçek bir ustalık. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZOvChTtiklNMUJaEEHb3SUD-O18LVcnLdI7nk_r25KE5HoqTo4TY6TZQAJFmO4GpIXGWuDejjtA_jRKHbFo8_i49Ox3SKLQrN4uKPy76LrHhCUlvGKN504Y_0gpsK2m84dplw-Rj_G5k/s1600/dekalog+%25C3%25A7ocuk2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZOvChTtiklNMUJaEEHb3SUD-O18LVcnLdI7nk_r25KE5HoqTo4TY6TZQAJFmO4GpIXGWuDejjtA_jRKHbFo8_i49Ox3SKLQrN4uKPy76LrHhCUlvGKN504Y_0gpsK2m84dplw-Rj_G5k/s1600/dekalog+%25C3%25A7ocuk2.jpg" /></a></div>
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Pavel, babasına <b>“Ölüm nedir? </b>diye sorar. Baba gayet pozitivist bir bakış açısıyla ölümü çeşitli sebeplere bağlar ve son tahlilde kalbin kan pompalamaması sonucu hareketin durması olarak tanımlar. Bunun üzerine çocuk <b>“-Ruh peki?</b> <b>Hiç ruhtan bahsetmedin”</b> diye karşılık verdiğinde babanın ruha inanmadığını ve bu inancın insanları sadece rahatlattığına inandığını öğreniriz. Sahnenin sonunda ise çocuk küçük bir köpeğin ölümünden ne derece etkilendiğini ifade eden şu vurucu cümleyi söyler:</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b><i> “Ölü bir köpek gördüm. Sonra neden böyle diye düşündüm. Bayan Piggy’nin Kermit’i ne kadar sürede yakaladığını çözmem ne işe yarar” </i></b></div>
<br />
<i> ( Burada filmin başında baba oğlun çözdükleri hız problemleri gelir akla.. )</i><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Filmin vurucu sahnelerinden bir diğeri ise; hala ve çocuğun Tanrı’nın varlığı üzerine konuştukları sahne. <b>Tanrı var mıdır?</b> diye soran çocuğa Halası -(sıkıca sarılıp)<b> "Şu an ne hissediyorsun?"</b> diye sorar. Halasına <b>“-Seni çok sevdiğimi hissediyorum”</b> diye karşılık veren çocuk,<b> "İşte Tanrı budur"</b> cevabını alır. (Hala için Tipik Katolik demiştik sanırım ) </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Filmi izleyen herkesin özellikle bu iki sahne hafızalarına kazınacaktır. Pozitivist bilimin ürettiği materyalist değerlerin içinde sıkışıp kalan insanın bir kalbi ve bir Tanrısı olduğunu derinden hissettirme çabaları bu iki sahnede özellikle göze çarpıyor. Yönetmen filmin sonuyla da mesajı empoze etmekten ziyade, seyirciyi hayatta genelde karşılaşılan bir durumla baş başa bırakıyor daha çok. Son sahnede insan, yazgısı karşısındaki acziyetini hissederken, babanın düşüncelerinde ve hesaplarında yanıldığını fark edip, bir yandan da kaderin çözülemezliği üzerinde kafa yoruyor, eğer düşünen bir kafası varsa tabi. </div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Velhasıl kelam, Bu meseleler derin meseleler azizim, tıpkı filmde de savunulduğu gibi aklın sınırlarını aşan meseleler, sağlam bir teslimiyet şart, eğer inandığınız bir Yaratıcınız varsa. Çözümsüz olduğu için sanırım sanatın da başat konusu olmaya devam ediyor, edecek.. </div>
<br />
Not: Filmle ilgili söylenebilecek tek kötü şey, Türkiye'de dvd'sinin satılmadığı. Ancak Amazon’dan satın alınabiliyormuş. Fakat çeşitli film sitelerinde ve video paylaşım sitelerinde <a href="http://www.netfikir.net/" target="_blank">Türkçe</a> alt yazıyla izlenebilir.<br />
<br />
İyi seyirler!<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/05992293348778832659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-2050741429278898932013-06-18T13:49:00.003-07:002013-06-18T13:49:50.879-07:00Stalker <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSS_zLpNXCQOCUAOSwX8jF_gvQ-is89yJjhAMdrmBhkRNXwfS2T6jvLSbnxIsRe3IpNiQD4EyhYZXj4L27KJ8wRvtYeNYAlsIkFD2oEvvvLAX8T-1dRl4q7nhxZLUs7W_OMqsmggaPGAr4/s1600/Still-from-Andrei-Tarkovs-001.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSS_zLpNXCQOCUAOSwX8jF_gvQ-is89yJjhAMdrmBhkRNXwfS2T6jvLSbnxIsRe3IpNiQD4EyhYZXj4L27KJ8wRvtYeNYAlsIkFD2oEvvvLAX8T-1dRl4q7nhxZLUs7W_OMqsmggaPGAr4/s1600/Still-from-Andrei-Tarkovs-001.jpg" /></a></div>
<br />
"Zayıflık harika bir şeydir, güç hiçbir şey. Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir, öldüğü zaman ise sert, kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken zayıf, esnek ve tazedir. Kuru ve sert hâle geldiğinde ölür. Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık ise varoluş tazeliğinin ifadeleridir." <i><b>Stalker</b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i><b><br /></b></i>
<i><b><br /></b></i>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-31325122732679774222013-04-16T13:04:00.002-07:002014-10-24T04:01:41.363-07:00Salmon Fishing in the Yemen filminden inançlı olmak üzerine...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span id="goog_1188824705"></span><span id="goog_1188824706"></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieNh3wUh-DTtGoawrkriUDyG2p0TqvcCmrbJanM9Dk5EtNe6zVrzzJ-FM3tL5hH-cM_npKG6boiHh_a6q7Tsx85aw6VFFpjAoLN-W4YPR4qX59V-aWyT195lhoHjVitcXKaPknsAHDfT5K/s1600/SALMON-articleLarge.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieNh3wUh-DTtGoawrkriUDyG2p0TqvcCmrbJanM9Dk5EtNe6zVrzzJ-FM3tL5hH-cM_npKG6boiHh_a6q7Tsx85aw6VFFpjAoLN-W4YPR4qX59V-aWyT195lhoHjVitcXKaPknsAHDfT5K/s400/SALMON-articleLarge.jpg" height="240" width="400" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: left;">
"- Dindar biri misiniz?</div>
<div style="text-align: left;">
+ Hayır değilim.</div>
<div style="text-align: left;">
- Ama bir balıkçısınız doktor Jones</div>
<div style="text-align: left;">
+ Üzgünüm anlayamadım.</div>
<div style="text-align: left;">
- Bir şey yakalamadan önce kaç saat avlanıyorsunuz.? Onlarca?</div>
<div style="text-align: left;">
+Yeri geliyor yüzlerce...</div>
<div style="text-align: left;">
- Kesin verilere önem veren biri için zamanı bu şekilde harcama iyi bir şey mi? Ama başarı şansı bu kadar düşük bir iş için rüzgara yağmura ve soğuğa direniyorsunuz. Neden? Çünkü inançlı birisiniz Dr. Alfred."</div>
<blockquote class="tr_bq">
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
</blockquote>
<div style="text-align: left;">
<b><i> Salmon Fishing in the Yemen filminden...
</i></b></div>
<b><i><br /></i></b>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-22142490207591468412012-11-19T12:10:00.000-08:002013-07-26T13:38:10.161-07:00Like Crazy 2011<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqQI-ymDILhkVbcPSqaEi9GjlAKAcbMrT-wbflfV82LTW0EsibtyIYXDuHHa_ymtL3BA_ddlV9yfAkGarqrI2dmpHHZWCsH6T1L_gX1I_PiY5Srjjwex77gUh4UDni9mPFk3SedI08jwNT/s1600/like-crazy-movie-poster.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqQI-ymDILhkVbcPSqaEi9GjlAKAcbMrT-wbflfV82LTW0EsibtyIYXDuHHa_ymtL3BA_ddlV9yfAkGarqrI2dmpHHZWCsH6T1L_gX1I_PiY5Srjjwex77gUh4UDni9mPFk3SedI08jwNT/s1600/like-crazy-movie-poster.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<b>Yapım</b>:2011 - ABD,<br />
<b>Tür:</b>Dram, Romantik,<br />
<b>Yönetmen: </b>Drake Doremus<br />
<b>Oyuncular:</b>Jennifer Lawrence, Anton Yelchin, Charlie Bewley, Keeley Hazell, Alex Kingston<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Amerikalı genç yönetmen <b>Drake Doremus</b>’un senaryosunu yazıp yönettiği bu ölçülü aşk filminde, <b>Anna </b>adındaki İngiliz bir genç kızın okumak için geldiği Amerika’da, yine aynı üniversitede okuyan Amerika’lı <b>Jacob</b>’la tanışıp doludizgin bir aşk yaşamaya başlamasını ve hesaba katmadığı, ya da düşünmeyi ertelediği bir sorunla, vize sorunuyla karşı karşıya kalmasını konu alıyor. Çift başlarda bir gençlik hevesi yaşadığını zannetse de aslında öyle değildir. Araya giren zorunlu ayrılık, çiftin aşklarının zorlu ve uzun bir sınavı olur. Film, bu hesapta olmayan zorunlu ayrılık sorununu merkez alarak ilerliyor. <b>Anna</b> Amerika’ya gidemediği gibi, <b>Jacob</b>’ın Amerika’da yerleşik bir işinin olması çiftin yollarını tıkar. <b>Anna</b> aslında <b>Jacob</b>’dan içten içe İngiltere’ye taşınması gibi bir fedakarlık beklese de bunu başlarda dillendirmez. Başlarda çift<b> Jacob</b>’un çeşitli aralıklarla <b>Anna</b>’nın yanına gitmesiyle geçici bir çözüm bulmuş olsa bile, zaman zaman aşkları mesafelerle olan savaşında yenilecek, her iki taraf da çeşitli fedakarlıklar gösterse de çekilen çileler, <b>Anna</b> ve<b> Jacob</b>’ı yoracak, zaman zaman pes ettirecektir. <b>Anna</b> ve <b>Jacob </b>bu büyük sınavdan geçerli not alabilecekler mi? Pek tabii onu filmin sonunda öğreniyor olacağız.<b><i> Like Crazy</i></b>’nin sonu kimilerine göre ucu açık bir son olarak değerlendirilebilir ama filmi başından sonuna kadar çok iyi okursanız, aslında çok bariz bir sonla noktalandığını görebilirsiniz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMfxWLqu8zzGCVxdQKNqxeEAl_j05KHMVTfBh0-nUHcpQ0eagcTeHJTV_Yy38esAYfOCtaj0f6GoIaJo2KixUn4P1RUnW9KmyhUXlIv5TGatia0PVy-J8yYqjD8WUVgE136gTBwy5COZua/s1600/like-crazy-second-movie-trailer.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMfxWLqu8zzGCVxdQKNqxeEAl_j05KHMVTfBh0-nUHcpQ0eagcTeHJTV_Yy38esAYfOCtaj0f6GoIaJo2KixUn4P1RUnW9KmyhUXlIv5TGatia0PVy-J8yYqjD8WUVgE136gTBwy5COZua/s400/like-crazy-second-movie-trailer.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Anna</b> karakterini canlandıran<b> Felicity Jones</b>’in güzelliği ve sahici oyunculuğu<b> Like Crazy</b>’i daha da izlenebilir kılıyor. En son <b>Charlie Bartlet</b>’da afacan bir çocuk olarak izlediğim <b>Anton Yelchin</b>’in de rolünün hakkını verdiğini söyleyebiliriz. Ben özellikle romantik filmlerde, çiftin uyumunun da filme yadsınamaz bir başarı kattığını düşünenlerdenim. Çiftin gerçekteki yaş farkına rağmen uyumu son derece dikkat çekiciydi. Aşk ve mesafeler yıllardır romantik filmlerde aşkın mücadele ettiği alanlar arasında işlenir. Bu açıdan çok orijinal bir senaryoya sahip sayılmaz. <b>Drake Doremus</b>’un başarısı da, böyle sıradan bir hikayeyi bu kadar yalın ve kendine özgü anlatabilmesinde. Diyalogların sırtına dayanan eski moda romantik filmlerden sıkılmışsanız artık, bu film size iyi gelecek. “İyi gelecek”den kastım, en azından “uyduruk” bir romantizme boğulmayacaksınız. Tutkulu bir aşk hikayesi izlemeyeceksiniz belki ama çok sahici bir ilişkiye şahit olacaksınız. “Benim başıma da gelebilir” dedirten bir duyguyla yüzleşip, karakterlerin mücadelesine ortak olacaksınız. Abartıdan uzak, sade diyalogları, gerçekliğe yakın, aynı zamanda fotografik kareleriyle romantizmi de es geçmeyen, <i>2011 Sundance Film Festivali'nde Özel Jüri Ödülü ve Büyük Jüri Ödülü</i>'ü alacak kadar Jüri’nin dikkat çekmiş, başta da söylediğim gibi ölçülü bir aşk<b> Like Crazy.</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>8/10</b><br />
<b><br /></b></div>
</div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-38419712804866161772012-10-22T04:21:00.001-07:002012-10-22T04:21:31.914-07:00 Degil mi?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP46h9dyQFzMi6UvCWFS5Dp0JlM8f22cE_Co2zljtRYvT1YQSEDIfsiFUTpDtn6ESatoVD202FxskO2RrbCzAmKmsQBAFv1DBw-P5lnXi64o6JH_M5tG6TGCHNtNiVywOp_Vigwe2RM5wR/s1600/strangerthanparadise.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP46h9dyQFzMi6UvCWFS5Dp0JlM8f22cE_Co2zljtRYvT1YQSEDIfsiFUTpDtn6ESatoVD202FxskO2RrbCzAmKmsQBAFv1DBw-P5lnXi64o6JH_M5tG6TGCHNtNiVywOp_Vigwe2RM5wR/s1600/strangerthanparadise.jpg" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
"Yeni bir yere geliyorsun ve bakıyorsun ki her şey aynı."</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i> Stranger than Paradise 1984
</i></b></div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-76466581195639431072012-08-28T09:39:00.000-07:002013-07-26T14:59:45.528-07:00Bir film, bir sahne: The Seventh Seal<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='380' height='260' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzcwbsd9gbwFavasvPSYm6jm0oxYY6doSe3YM46m0ubb_fCW8ULs6PR6d0vn6Ubchw-BwqLIYlVjjzBxo67bA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<i><b>Ingmar Bergman'ın Şovalye Antonius Block üzerinden, ölüm, inanmak ve din üstüne söyledikleri.</b></i><br /><br />"Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi.<br />Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor.<br />İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım.<br />Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım.<br /><br /><div>
-Yine de ölmek istemiyorsun.<br />-Hayır istiyorum.<br />-Neyi bekliyorsun?<br />-Bilgi istiyorum.<br />-Garanti istiyorsun.<br />-Her neyse.<br /><br />-İnsanın duyularıyla Tanrı'yı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? O neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklansın ki? Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? Ya inanmayan, inanamayanlar? İçimdeki Tanrı'yı neden öldüremiyorum? O'nu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor. Neden her şeye rağmen bu gerçeklikten kurtulamıyorum?<br /><br />-Dinliyor musunuz?<br />-Dinliyorum.<br />-Ben bilgi istiyorum! İnanç ya da varsayım değil, bilgi.<br /><br />Tanrı'nın kendini göstermesini, benimle konuşmasını istiyorum. Ama o suskun. Karanlıkta Ona sesleniyorum. Ama sanki hiç kimse yok. Belki de kimse yoktur. O halde yaşam korkunç bir şey. Her şeyin bir hiç olduğunu bilen biri ölüm karşısında yaşayamaz. Çoğu insan ne ölüm'ü ne de yaşamın hiçliğini düşünür. Ama bir gün hayatın son anlarında karanlıkla yüzleşmeleri gerekecek. O gün korkumuzdan bir imge yaratır ve sonra o imgeye Tanrı adını veririz."<br /><br /></div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-49379375838656348282012-07-24T12:26:00.000-07:002012-07-24T12:26:37.146-07:00Bülbülü Öldürmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb1mkmmkpI7xJmqj13_RGK5IhlU1_IOr1Lw51zvPoIrDJskDXhHRed9PprTq6RRQzw6bPW9J1FZ_O2W8ddbbJdke-QCNSfZcBBHPRQPt-FRcsJXVH0slqatkZOOOLn3L3lSdZuFRCtYr0s/s1600/Atticus_and_Tom_Robinson_in_court.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb1mkmmkpI7xJmqj13_RGK5IhlU1_IOr1Lw51zvPoIrDJskDXhHRed9PprTq6RRQzw6bPW9J1FZ_O2W8ddbbJdke-QCNSfZcBBHPRQPt-FRcsJXVH0slqatkZOOOLn3L3lSdZuFRCtYr0s/s1600/Atticus_and_Tom_Robinson_in_court.gif" /></a></div>
<br />
" İstediğiniz kadar şakrak kuşu vurabilirsiniz ama bülbülü öldürmek günahtır, bunu asla unutmayın"<br />
<b><i>Harper Lee </i></b><br />
<div>
<br /></div>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-23043524863904819122012-07-08T12:09:00.002-07:002013-07-26T14:45:41.033-07:00Kynodontas ~ Kopek Disi<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2hIjeTjWh8twAM9Ae_5g8ZKmxVeWObU_UBs38PJiO9lmt9Qfoae1kMhm4mC2m51mZlwAdDzrceCVbuWg2-V4iTb4oa3qCp-5froF_bxCfZncdcZGv_oY-77cTgE8lJiFXN-5RlKSqsKKu/s1600/dogtooth_ver4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2hIjeTjWh8twAM9Ae_5g8ZKmxVeWObU_UBs38PJiO9lmt9Qfoae1kMhm4mC2m51mZlwAdDzrceCVbuWg2-V4iTb4oa3qCp-5froF_bxCfZncdcZGv_oY-77cTgE8lJiFXN-5RlKSqsKKu/s1600/dogtooth_ver4.jpg" /></a></div>
<br />
<b>Yapım:</b>
2009 - Yunanistan<br />
<b>Tür:</b>
Dram
Süre:
94 dakika<br />
<b>Yönetmen:
</b>Giorgos Lanthimos<br />
<b>Oyuncular:</b>
Michelle Valley, Alexander Voulgaris, Aggeliki Papoulia, Mary Tsoni, Anna Kalaitzidou, Hristos Passalis, Christos Stergioglou
<br />
<h2>
<b>Kendi küçük dünyanı anlamlandırman için, tüm evreni keşfetmen gerekir.</b></h2>
<div style="text-align: justify;">
Hakkında pek bir şey bilmediğim yunanlı genç yönetmen Giorgos Lanthimos'den neredeyse usta işi bir film. Gördüğüm en orijinal senaryo. Dış dünyanın tehlikelerine karşı anne babası tarafından paranoyakça bir anlayışla sterilize bir yaşama mahkum edilen üç kardeşin trajedisi. Filmi böyle özetlemek mümkün. Film, genellikle beraber vakit geçiren yetişkin üç kardeşin, anne ve babası tarafından hazırlanan, 'dış dünyadan' gelebilecek ve onların meraklarını cezbedecek bazı kelimelerin bambaşka tercüme edilen anlamlarını kasetten dikkatlice dinledikleri sahneyle başlıyor. Bunun dışında kardeşlerin neredeyse tek eğlencesi yüzmek. Dış dünya ait olarak gördükleri tek şey uçak. Hayattan en büyük beklentileri bir gün bahçelerine bir uçağın düşmesi. Hatta düşen uçağın kimin olacağı konusunda aralarında tartışıyorlar. Baba genişçe ve havuzlu bir bahçesi olan evden yalnızca arabasıyla çıkıyor. Akşam eve gelirken alışverişten aldığı ürünlerin ambalajlarını söküyor. Baba oldukça otoriter. Anne ve babanın çocuklarına olan yaklaşımı bir hayvan barınakçısının köpeklerine olan yaklaşımıyla benzer; 'kurallara uyar ve fazla meraklı olmazsanız her şey yolunda gider.'</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiN8nNejRJOyWwmUFeUcld3mwgqAaRhQD_mzFxfGG3J8ogeDtwqK6F6bh8_z4QuajxndSKu0N3hmh6rm-kC8qqZC6h_s5q6Z6oux2T-aDlEXTwiURo1GGRfyAV2-qkzMO_UZiLU5geDGJGK/s1600/Dogtooth.jpg" imageanchor="1" style="background-color: white; margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="216" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiN8nNejRJOyWwmUFeUcld3mwgqAaRhQD_mzFxfGG3J8ogeDtwqK6F6bh8_z4QuajxndSKu0N3hmh6rm-kC8qqZC6h_s5q6Z6oux2T-aDlEXTwiURo1GGRfyAV2-qkzMO_UZiLU5geDGJGK/s400/Dogtooth.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div>
<div style="text-align: justify;">
Bu üç kardeş hayatı, bir nevi anne babalarının kendileri için ideal olduğunu düşündüğü 'steril yaşam' programından öğreniyorlar. Hiç bir bireyle iletişime geçmedikleri için hala çocuk kalan kardeşlerin birbirlerine olan yaklaşımları rekabetçi ve bazen acımasızca oluyor. Gel gör ki ebeveynlerin unuttuğu bir şey var; 'insanın keşfetme merakı..' İşte bu yüzden işler büyük kardeşin dış dünyaya dair bir şeyler görmeye başlamasıyla karışıyor. Ancak Köpek dişi düştüğünde "dışarıya" çıkabileceği öğretilen bir insanın dünyayı bilme arzusu galip gelince neler olacağını görebileceğiz bu filmde. Aile toplumla etkileşime girmeden yaşarsa ne olur ve tabi insanın evreni merakı ne kadar tehlikeli olursa olsun bilinmezi öğrenme isteği ve sonuçları...Bu ve benzer soruların cevabını bulabilirsiniz bu filmde. Ve tabiki korkuyla yönetilen insan toplulukları...Dünyanın aldığı son hal. .Mekanları ister büyütün ister küçültün evrensel bir gerçekliğe parmak basıyor film.Yönetmen tüm bunları bir Heneke filmi gerçekçiliğiyle gösteriyor. Bu yüzden çok çarpıcı ve aynı zamanda bazı sahneleriyle çok rahatsız edici bir film. Bambaşka bir konusu olsa da bu filmi izlerken Truman Show'daki karakterle dış dünyayı öğrenme isteği ve bu uğurda her şeyi göze alması bakımında benzerlik aklıma geldi. Truman Show'da kafasına düşen mikrofonla yaşadığı dünyaya ait soruları öteki dünyayı keşfederek bulabileceği düşünüp, bu uğurda tehlikeli bir yolculuğa çıkıyordu ve sonunda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu karakter. Bu iki filmde de karakterler bambaşka amaçlar için kandırılıyordu. Çarpıcı bir sosyal eleştiri filmi izlemek isterseniz kaçırmayın derim.</div>
<br />
<b style="background-color: white;">8,5/10</b></div>
<br />Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-10029229646808295502012-05-20T05:07:00.001-07:002012-05-20T09:18:26.935-07:00Benim film afislerim<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPudQ9VJRpDzZvUS_0Df8s5HPoSmFFG8xxGxU0hN5RF6ItTzUK_ramVB-G5FWuq5J_E2tqix4D-eoxuw6Yzxwvh-WlQfes2U36m_CCkOfNh-4XuzoE0hKL2Tdy7DEXmtrexDKNMyfSP5zv/s1600/1-+Let+the+Right+One+In.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPudQ9VJRpDzZvUS_0Df8s5HPoSmFFG8xxGxU0hN5RF6ItTzUK_ramVB-G5FWuq5J_E2tqix4D-eoxuw6Yzxwvh-WlQfes2U36m_CCkOfNh-4XuzoE0hKL2Tdy7DEXmtrexDKNMyfSP5zv/s320/1-+Let+the+Right+One+In.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSvE3QpwI-ooykSLyQ5DFYpFZs7xbgduyDy8yBCkViTjEEdsQWe4WrS6ufO1I9H8r9AFMQrdwR3jQIRy8KpgvSG2tTuOG7AoSfmFaoT6nD7MkIUHlEQrBGLS7qX4u0sEQdoUWxqQAVoYYs/s1600/20081225_004805_imageCA4C29NH.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSvE3QpwI-ooykSLyQ5DFYpFZs7xbgduyDy8yBCkViTjEEdsQWe4WrS6ufO1I9H8r9AFMQrdwR3jQIRy8KpgvSG2tTuOG7AoSfmFaoT6nD7MkIUHlEQrBGLS7qX4u0sEQdoUWxqQAVoYYs/s320/20081225_004805_imageCA4C29NH.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTvTUayLh-Ulbwzn4aTiTRO6ukXycL34rAZFoi0d_S4h3wfI2k8sAyXRhLSeUzjtvmk265WNOBjjq5r_DJd_IgxnhgvYFM1xqP73SSzDde7mgE9ihWoY6GX4TBfafNY4kB062TbRi8Ib10/s1600/Copie-Conforme.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTvTUayLh-Ulbwzn4aTiTRO6ukXycL34rAZFoi0d_S4h3wfI2k8sAyXRhLSeUzjtvmk265WNOBjjq5r_DJd_IgxnhgvYFM1xqP73SSzDde7mgE9ihWoY6GX4TBfafNY4kB062TbRi8Ib10/s320/Copie-Conforme.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtIfE8r0rFntkSZnkUgKQ2TJArQ8qxk65z9gdRN9n4t164o4Pvj2hVMtpukyeiNjVA9cxgIYz9cVq5psiiiPReHeywnbk5HlfVOXsuv_J5cqipvcNX5I4xq6SIUXp_2MfhpsMGHl0DRhxz/s1600/apokalipto2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtIfE8r0rFntkSZnkUgKQ2TJArQ8qxk65z9gdRN9n4t164o4Pvj2hVMtpukyeiNjVA9cxgIYz9cVq5psiiiPReHeywnbk5HlfVOXsuv_J5cqipvcNX5I4xq6SIUXp_2MfhpsMGHl0DRhxz/s320/apokalipto2.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVJMQr83m8piyHGJj0XD-DfjVAO6r-OFAsSVTRSHBctuKKM9IyMzpUCGbA1R-CMYHhq_bST80IUmCCjouS4qpYxku6DuZgN1d221slV4BSyg-YE9lwNwCexWUORVrm4voAUUkTkTwt58-b/s1600/choce.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVJMQr83m8piyHGJj0XD-DfjVAO6r-OFAsSVTRSHBctuKKM9IyMzpUCGbA1R-CMYHhq_bST80IUmCCjouS4qpYxku6DuZgN1d221slV4BSyg-YE9lwNwCexWUORVrm4voAUUkTkTwt58-b/s320/choce.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTPRj9W6xvwpXDZCGGtWkkjargpzpXpxu7ynCMwoHo5EuqI1fTfL91ZaHZ_sxXg-RZA5Amgjp-W2DmJZXLFO1w3mGUVdEyFEsqZ3hO9Hre1iRepwiGrKBHXsSOErh7b7DZigTvQNECc5Bn/s1600/ghost+writer.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTPRj9W6xvwpXDZCGGtWkkjargpzpXpxu7ynCMwoHo5EuqI1fTfL91ZaHZ_sxXg-RZA5Amgjp-W2DmJZXLFO1w3mGUVdEyFEsqZ3hO9Hre1iRepwiGrKBHXsSOErh7b7DZigTvQNECc5Bn/s320/ghost+writer.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig3bmGagXktSAjoSmlQITtlqSyAH8Yz4zqvf9cBX80d8aW2E-3n1wAOZP2xTPGbCz3-VoXcl6hclMfUvun2O7LRCk7EqhZV0sHkIg2Q8QL_0-7FjrBpJ-nKfbLrpydEM9YDfEVKfNvEwUW/s1600/indentity.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig3bmGagXktSAjoSmlQITtlqSyAH8Yz4zqvf9cBX80d8aW2E-3n1wAOZP2xTPGbCz3-VoXcl6hclMfUvun2O7LRCk7EqhZV0sHkIg2Q8QL_0-7FjrBpJ-nKfbLrpydEM9YDfEVKfNvEwUW/s320/indentity.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGSBQUVk3WgLj6-eQEuFLT9S1BPshxWaVcWHw4EcmDpPMR7WcogSTn8Oa7kT4lP5So0Ohn_Y8dOCk48dL34cmcpGwYoX65mAi942BjcFFzbmgrn12gKa5yPHJfTqUojjPBbY2Ss5D9-IGI/s1600/MV5BMTM4OTI1OTM5NF5BMl5BanBnXkFtZTcwMzk5MTU1Mg@@._V1._SY317_CR0,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGSBQUVk3WgLj6-eQEuFLT9S1BPshxWaVcWHw4EcmDpPMR7WcogSTn8Oa7kT4lP5So0Ohn_Y8dOCk48dL34cmcpGwYoX65mAi942BjcFFzbmgrn12gKa5yPHJfTqUojjPBbY2Ss5D9-IGI/s320/MV5BMTM4OTI1OTM5NF5BMl5BanBnXkFtZTcwMzk5MTU1Mg@@._V1._SY317_CR0,0,214,317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhB4rcYha-icF0C1UJcL7dTYdKc-ycF9trD0Am8aProW2TBidrcuA3OhIGX6Xu5ItSNuHnQRemrv7iSVSVumjPO72K5wJv9fo90Ajsb-oTDox5np2O-1LwtnyJuBHD8KOzcui8YMsTUMn5s/s1600/MV5BMTYyMzM3MzgyNV5BMl5BanBnXkFtZTcwMTI4MzUyMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhB4rcYha-icF0C1UJcL7dTYdKc-ycF9trD0Am8aProW2TBidrcuA3OhIGX6Xu5ItSNuHnQRemrv7iSVSVumjPO72K5wJv9fo90Ajsb-oTDox5np2O-1LwtnyJuBHD8KOzcui8YMsTUMn5s/s320/MV5BMTYyMzM3MzgyNV5BMl5BanBnXkFtZTcwMTI4MzUyMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPozOuYZ_F1LWjoaiHH3O7UrTPDMAt6z5gm2fzzaJ8qQEUE8E-EDVZeUkdYEAJf5mhaKIcwyOBYQgQUOc4XxT9ai_4czyS6tRsuMXla6z4L4NPpxcWOo0PekX41-8cHuAVmOEJJ2abzeVH/s1600/MV5BMzI1MjI5MDQyOV5BMl5BanBnXkFtZTcwNzE4Mjg3NA@@._V1._SY317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPozOuYZ_F1LWjoaiHH3O7UrTPDMAt6z5gm2fzzaJ8qQEUE8E-EDVZeUkdYEAJf5mhaKIcwyOBYQgQUOc4XxT9ai_4czyS6tRsuMXla6z4L4NPpxcWOo0PekX41-8cHuAVmOEJJ2abzeVH/s320/MV5BMzI1MjI5MDQyOV5BMl5BanBnXkFtZTcwNzE4Mjg3NA@@._V1._SY317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcowFoZQfRmoWFBPifdOiSEO-xdXdP2_6-_IzpweKrrNJCckdkjeFqLPvJXq0nlrGDDjnxXaNzYWKGnuaz1l7ssTUTZhCjkRHN47gTBr3wMSfmtzOIxD-t-WXm8Z8jtvIELq2Yj4A-9XDL/s1600/MV5BMzc0MTIwODQ3Ml5BMl5BanBnXkFtZTcwNDk0MzIzMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcowFoZQfRmoWFBPifdOiSEO-xdXdP2_6-_IzpweKrrNJCckdkjeFqLPvJXq0nlrGDDjnxXaNzYWKGnuaz1l7ssTUTZhCjkRHN47gTBr3wMSfmtzOIxD-t-WXm8Z8jtvIELq2Yj4A-9XDL/s320/MV5BMzc0MTIwODQ3Ml5BMl5BanBnXkFtZTcwNDk0MzIzMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEh_WpTk-3A52FhS6AikRC4GMhMPvuFtSRJ91tPAnQqj2_W6ubHkTVOUuDwPBmtgDo96gdFv-x0D1ipYQ4HLGVN2LNEIwfbqMq-VWUdcwoY4Duj5CXvh_I8lh7VLsey1p0ff9_j88wh3P3/s1600/MV5BODE5MjcyODkxMl5BMl5BanBnXkFtZTcwNjM4NjcxMQ@@._V1._SY317_CR7,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEh_WpTk-3A52FhS6AikRC4GMhMPvuFtSRJ91tPAnQqj2_W6ubHkTVOUuDwPBmtgDo96gdFv-x0D1ipYQ4HLGVN2LNEIwfbqMq-VWUdcwoY4Duj5CXvh_I8lh7VLsey1p0ff9_j88wh3P3/s320/MV5BODE5MjcyODkxMl5BMl5BanBnXkFtZTcwNjM4NjcxMQ@@._V1._SY317_CR7,0,214,317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqr8DZXgTR1PCFRKRr5gA2qUlOP0zJLgL20CBKiHXntnUWonroM7SWRAVgVUxtteodMwWhCsrQJDTVPx6csIpGacliGEwn1uuT7SV1pb_NkGk81euHWQc1NTWogMvbugPBf1bt6Q48zOlz/s1600/tobenaichinmoku.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqr8DZXgTR1PCFRKRr5gA2qUlOP0zJLgL20CBKiHXntnUWonroM7SWRAVgVUxtteodMwWhCsrQJDTVPx6csIpGacliGEwn1uuT7SV1pb_NkGk81euHWQc1NTWogMvbugPBf1bt6Q48zOlz/s320/tobenaichinmoku.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN1tn8kWXMjQx1JfYDs1ZYVvYgMXtfbDRbPs9Y_o_Ve96bSwD9vmK_dLqXbnkgGtn70ZSZVFzvyj6-B5L-eA7HtwZ05LMmt1f5Zxyr8F1ZLfGXA6DNU7rvEh375W-wqZVDmwtOzkZ3a6Aa/s1600/tree_of_life_xlg.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN1tn8kWXMjQx1JfYDs1ZYVvYgMXtfbDRbPs9Y_o_Ve96bSwD9vmK_dLqXbnkgGtn70ZSZVFzvyj6-B5L-eA7HtwZ05LMmt1f5Zxyr8F1ZLfGXA6DNU7rvEh375W-wqZVDmwtOzkZ3a6Aa/s320/tree_of_life_xlg.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8vag5EC8_UPRbr3Glj0bTTo4beVmdWNCApj9QqtGudraTGYF0l3lPSWSbalivK6TrQpf5J7juZD4YQdoz-Mz62inlSeYQ08Bz3Y8VeDe0CHmMmstDASVu8TI4OuycDycDlN4JAmgvVGxd/s1600/MV5BMTkwNTg2MTI1NF5BMl5BanBnXkFtZTcwMDM1MzUyMQ@@._V1._SY317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8vag5EC8_UPRbr3Glj0bTTo4beVmdWNCApj9QqtGudraTGYF0l3lPSWSbalivK6TrQpf5J7juZD4YQdoz-Mz62inlSeYQ08Bz3Y8VeDe0CHmMmstDASVu8TI4OuycDycDlN4JAmgvVGxd/s320/MV5BMTkwNTg2MTI1NF5BMl5BanBnXkFtZTcwMDM1MzUyMQ@@._V1._SY317_.jpg" width="222" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlP5UV88P-A0dEMyCsBkos9PQexe9M4zNyrXgPxB_yaoYwP9kOzMbPaz4MfCe5yzpEu9kULZBw_oxNkh32qkW49-Mle3lselGZOy0Gq26cYE7xGa5X98_oiS-fiRmX1hAA0NT8_IHLr7qp/s1600/MV5BMTAwNDEyODU1MjheQTJeQWpwZ15BbWU2MDc3NDQwNw@@._V1._SY317_CR0,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlP5UV88P-A0dEMyCsBkos9PQexe9M4zNyrXgPxB_yaoYwP9kOzMbPaz4MfCe5yzpEu9kULZBw_oxNkh32qkW49-Mle3lselGZOy0Gq26cYE7xGa5X98_oiS-fiRmX1hAA0NT8_IHLr7qp/s320/MV5BMTAwNDEyODU1MjheQTJeQWpwZ15BbWU2MDc3NDQwNw@@._V1._SY317_CR0,0,214,317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK0d4rMoA4J5r1-UcrPll-XjBA0U8sv7RKcG8gOZH_ClDXW1yrffKU4lWODAABmpoMO_QiNgBJ_SZCCbWrb8NkLam2Jz_wgFHdSYO1y55cArUxZFj-CKP7zZ7c0Yh1eQDAUHI4gOAIZhi1/s1600/MV5BMTAyOTM3MTI5MjJeQTJeQWpwZ15BbWU3MDI5Nzg0MjI@._V1._SY317_CR1,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK0d4rMoA4J5r1-UcrPll-XjBA0U8sv7RKcG8gOZH_ClDXW1yrffKU4lWODAABmpoMO_QiNgBJ_SZCCbWrb8NkLam2Jz_wgFHdSYO1y55cArUxZFj-CKP7zZ7c0Yh1eQDAUHI4gOAIZhi1/s320/MV5BMTAyOTM3MTI5MjJeQTJeQWpwZ15BbWU3MDI5Nzg0MjI@._V1._SY317_CR1,0,214,317_.jpg" width="222" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaHv8R_auoPRzgPSBBgqcApf9M8_5SZl6fy19-qlTI5NVNHjmlCEvYNuUxzbiTnycpFsYOyC6kOpkSaUI5Lvy04wkSv4LCmhnGegLbia6UX7a4tDciukIh1h1O-zf0BTfPrW-weof4XCkL/s1600/MV5BMTIwMDQ1NzQyOF5BMl5BanBnXkFtZTcwMTE4MDQzMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaHv8R_auoPRzgPSBBgqcApf9M8_5SZl6fy19-qlTI5NVNHjmlCEvYNuUxzbiTnycpFsYOyC6kOpkSaUI5Lvy04wkSv4LCmhnGegLbia6UX7a4tDciukIh1h1O-zf0BTfPrW-weof4XCkL/s320/MV5BMTIwMDQ1NzQyOF5BMl5BanBnXkFtZTcwMTE4MDQzMQ@@._V1._SY317_CR5,0,214,317_.jpg" width="222" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCWppuCCtMdpKQZe2gA2KBLAkedStox_-3-ks5uzuRF4vDbDilnlJxZWmvNrF-E0VdcIRh3eSgoSyxQTwsaksGcETlqyY9dUHPsYU1tXT92v3GvBUUppc3asttcdOQoyJYhlA2QefwZAKl/s1600/MV5BMTczNzkyMjQ4N15BMl5BanBnXkFtZTcwOTQ2NjU4Mw@@._V1._SY317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCWppuCCtMdpKQZe2gA2KBLAkedStox_-3-ks5uzuRF4vDbDilnlJxZWmvNrF-E0VdcIRh3eSgoSyxQTwsaksGcETlqyY9dUHPsYU1tXT92v3GvBUUppc3asttcdOQoyJYhlA2QefwZAKl/s320/MV5BMTczNzkyMjQ4N15BMl5BanBnXkFtZTcwOTQ2NjU4Mw@@._V1._SY317_.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi24Vzw214CEEQOTudn2RC1xAGJb1N5QB7WzGHzI6g1CvBr9jClmcdaN3ZPbS_s5j65koLka6RrqkX3quX961viy8T1eQ0EjA0EQvH4m039PeYkDlpwsUj7ZKCD9DPM8MbNnAUzpQnW4tC5/s1600/MV5BMTg0OTk5MjY1NV5BMl5BanBnXkFtZTcwNjkzNjQ4NQ@@._V1._SY317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi24Vzw214CEEQOTudn2RC1xAGJb1N5QB7WzGHzI6g1CvBr9jClmcdaN3ZPbS_s5j65koLka6RrqkX3quX961viy8T1eQ0EjA0EQvH4m039PeYkDlpwsUj7ZKCD9DPM8MbNnAUzpQnW4tC5/s320/MV5BMTg0OTk5MjY1NV5BMl5BanBnXkFtZTcwNjkzNjQ4NQ@@._V1._SY317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUeMzs9fs1l3iFdn8YxnV_UYX8e6-LKSd63MqdNYFR9P6Vu0hGUbWAd5dgLXovYsmvAXJs69ZhupvfGtyJmUvbLGGR3GyxeB5rOXAlx0kgWk36LDHyo_GNkgNiG5G7g-MIt6GZOjXwQ04y/s1600/MV5BMTk0MjY3NjEzN15BMl5BanBnXkFtZTYwNTk2NDI5._V1._SY317_CR6,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUeMzs9fs1l3iFdn8YxnV_UYX8e6-LKSd63MqdNYFR9P6Vu0hGUbWAd5dgLXovYsmvAXJs69ZhupvfGtyJmUvbLGGR3GyxeB5rOXAlx0kgWk36LDHyo_GNkgNiG5G7g-MIt6GZOjXwQ04y/s320/MV5BMTk0MjY3NjEzN15BMl5BanBnXkFtZTYwNTk2NDI5._V1._SY317_CR6,0,214,317_.jpg" width="222" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM1SzJExDR5uf7D9jbgoEIpQOP7ia6G6pcuZBMQiQo8p1b153a_Iu71qmiY5oMCKali9kkxXsN4rVSMIkUnYqeUg9U5tlArgpjqdZ3JT3Y7HsVxJt31tGALuePy3vfb-vgr0k0ypPDiExU/s1600/MV5BMjI4MDIyNjcxMl5BMl5BanBnXkFtZTcwNjA4OTYwNA@@._V1._SY317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM1SzJExDR5uf7D9jbgoEIpQOP7ia6G6pcuZBMQiQo8p1b153a_Iu71qmiY5oMCKali9kkxXsN4rVSMIkUnYqeUg9U5tlArgpjqdZ3JT3Y7HsVxJt31tGALuePy3vfb-vgr0k0ypPDiExU/s320/MV5BMjI4MDIyNjcxMl5BMl5BanBnXkFtZTcwNjA4OTYwNA@@._V1._SY317_.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQ-79Tcc1HvJz3Yc09sKSbEoLMfYo2-w23JEH60EJxiLXDKUlOyNouV_UcYwy6-Eu8pwzK9f9EJOWrA2_7qdWfJb4a5Dv_jTv3Pko7O0chLWnGdHcY9Vo4Yt-jfBgw6rZjYLqS00CYQjvA/s1600/kosmos.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQ-79Tcc1HvJz3Yc09sKSbEoLMfYo2-w23JEH60EJxiLXDKUlOyNouV_UcYwy6-Eu8pwzK9f9EJOWrA2_7qdWfJb4a5Dv_jTv3Pko7O0chLWnGdHcY9Vo4Yt-jfBgw6rZjYLqS00CYQjvA/s320/kosmos.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgUm1lVZ-IgcFgWILTR3vVi6EZxr95gOvPDUi2XN5HL_l7j-d5En_KQOKYtpo5Oxppbg83Z64ZB5a0tGgbTo5MpG83WbTGKobPRcfPUwJIBkzo4mTM85TAGlNeB3_GqFM4e3MRyXz1jMis/s1600/les+herbes+folles+afis.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgUm1lVZ-IgcFgWILTR3vVi6EZxr95gOvPDUi2XN5HL_l7j-d5En_KQOKYtpo5Oxppbg83Z64ZB5a0tGgbTo5MpG83WbTGKobPRcfPUwJIBkzo4mTM85TAGlNeB3_GqFM4e3MRyXz1jMis/s320/les+herbes+folles+afis.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVvcVBBhFOU4UlZb6LsxLqbLUTDWRNC80itilDhPHyG0kREBGK0zuZLTJpXLVcncHHkh9Veh2Bt7ffiZOGjG8b2eMpIn-bucHk4aj4FXpWHUdMFffHZIHfrmcCGCHt1TWBqTSAnq-neJTf/s1600/lost-in-translation-ver2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVvcVBBhFOU4UlZb6LsxLqbLUTDWRNC80itilDhPHyG0kREBGK0zuZLTJpXLVcncHHkh9Veh2Bt7ffiZOGjG8b2eMpIn-bucHk4aj4FXpWHUdMFffHZIHfrmcCGCHt1TWBqTSAnq-neJTf/s320/lost-in-translation-ver2.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqId4uSrRz5sghWRJAYGiuTK07J6v1UqrvzU_jrSK7ChrctxXIGRZXvfXXxUM7pZaH6edEiNehDYWLSLprTBj-nh00nX086SoBokj_NiodbLE7srq8xppTnms8DK6Fi0GwsHFwefJnRcp0/s1600/an-education.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqId4uSrRz5sghWRJAYGiuTK07J6v1UqrvzU_jrSK7ChrctxXIGRZXvfXXxUM7pZaH6edEiNehDYWLSLprTBj-nh00nX086SoBokj_NiodbLE7srq8xppTnms8DK6Fi0GwsHFwefJnRcp0/s320/an-education.jpg" width="219" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgccFo5-I9mfOqSuEjlCUYgwp9qDD7yYQ3cWaRXL1IhJxw3j5SJwtZhq4W0W3mQmPvkkqjS96756hFYyNsctgXG5UYJ1cSwkCz4QAyHT1bKqOdAH0JjBceizU5NQFFKTZWNTRdyFJxYs9Us/s1600/angel-a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgccFo5-I9mfOqSuEjlCUYgwp9qDD7yYQ3cWaRXL1IhJxw3j5SJwtZhq4W0W3mQmPvkkqjS96756hFYyNsctgXG5UYJ1cSwkCz4QAyHT1bKqOdAH0JjBceizU5NQFFKTZWNTRdyFJxYs9Us/s320/angel-a.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSpa989FFPgdpZB6YDPlr92Nb1zCo0zmwA-gPFCLCsP6XL5z0yez4DOaB2ozJiGHk_r08wDbpnRzc5kH0BxMi1IOkSdYX3BCOgVbhbvDEUOBKqpUTbkwJO_u8R3DYCBwjB_NtM7vWkh1I8/s1600/annie-hall1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSpa989FFPgdpZB6YDPlr92Nb1zCo0zmwA-gPFCLCsP6XL5z0yez4DOaB2ozJiGHk_r08wDbpnRzc5kH0BxMi1IOkSdYX3BCOgVbhbvDEUOBKqpUTbkwJO_u8R3DYCBwjB_NtM7vWkh1I8/s320/annie-hall1.jpg" width="219" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijDzEetvlsZEYNNCJjyiZzgB6S9Tp8FyJb8Z_YekjVaBAOLh0Nl0kIF91KQR_E1aspjLg6lgxrITYLhF6XpzM5UonouycElOqAlgzqp36wf-WIWleU0QSWMf_E9GVgojRtOSDu4iOLKH9f/s1600/MV5BMTkzMzY1MzY3OF5BMl5BanBnXkFtZTYwMjIwOTg4._V1._SY317_CR2,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijDzEetvlsZEYNNCJjyiZzgB6S9Tp8FyJb8Z_YekjVaBAOLh0Nl0kIF91KQR_E1aspjLg6lgxrITYLhF6XpzM5UonouycElOqAlgzqp36wf-WIWleU0QSWMf_E9GVgojRtOSDu4iOLKH9f/s320/MV5BMTkzMzY1MzY3OF5BMl5BanBnXkFtZTYwMjIwOTg4._V1._SY317_CR2,0,214,317_.jpg" width="222" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoXRaPbb5wLYxxr3vjsYZisfasQ7sbjyZP8YoyiZyhJIEZwTGj1Iu3Z1sewCBbzzOiKy_K7yPniWaKMexbq6p9xXbooSoWwDZPCpOxT9RevMlHjbb9c3T0UkDfQmP8VOIvLb7JIxfDtWDL/s1600/besvakit.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoXRaPbb5wLYxxr3vjsYZisfasQ7sbjyZP8YoyiZyhJIEZwTGj1Iu3Z1sewCBbzzOiKy_K7yPniWaKMexbq6p9xXbooSoWwDZPCpOxT9RevMlHjbb9c3T0UkDfQmP8VOIvLb7JIxfDtWDL/s320/besvakit.jpg" width="219" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqfRIISSfQrB-10QqG8VZrLtpnO3hAD17T4ryT2a3wIuVgsEB7KR4WBU2rlH61vqb5FM2xEp9iDAllyc6LzmugC6c21Fle1umFaCOEa7_H7OlFWPUhHCZmD1fS41GcO0_sRKdbA5LwH9BU/s1600/16394_6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqfRIISSfQrB-10QqG8VZrLtpnO3hAD17T4ryT2a3wIuVgsEB7KR4WBU2rlH61vqb5FM2xEp9iDAllyc6LzmugC6c21Fle1umFaCOEa7_H7OlFWPUhHCZmD1fS41GcO0_sRKdbA5LwH9BU/s320/16394_6.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2CxpKx8pSGZVIok3_Nu8UI4eERjj1qkzD-jEvmjsya24IhPdlIdQkKAV-AL6khFbjgkpagWDxeYnAYHscP1OfPMwAt4rY7SOJIRj9Kuhax-DQdrKeR4-Vc45EilmnW_bVj1G64HMxnLwE/s1600/mevsimler-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2CxpKx8pSGZVIok3_Nu8UI4eERjj1qkzD-jEvmjsya24IhPdlIdQkKAV-AL6khFbjgkpagWDxeYnAYHscP1OfPMwAt4rY7SOJIRj9Kuhax-DQdrKeR4-Vc45EilmnW_bVj1G64HMxnLwE/s320/mevsimler-1.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfUXUs4UV2eRHzc9Upj8-bzSXCHe3mmKYk9Q2u2KrrGHIVtNtBMYGmsDYFEErpMORV4UrDZFODUowoSnqGMVqkoHbBEnqk57sdF1U0rZ_xrs4awhbDInAUp5pmkliumoxncVULVP0qDrcx/s1600/MV5BMjE3NjY2MDg0MF5BMl5BanBnXkFtZTcwMDIwMjg4NA@@._V1._SY317_CR4,0,214,317_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfUXUs4UV2eRHzc9Upj8-bzSXCHe3mmKYk9Q2u2KrrGHIVtNtBMYGmsDYFEErpMORV4UrDZFODUowoSnqGMVqkoHbBEnqk57sdF1U0rZ_xrs4awhbDInAUp5pmkliumoxncVULVP0qDrcx/s320/MV5BMjE3NjY2MDg0MF5BMl5BanBnXkFtZTcwMDIwMjg4NA@@._V1._SY317_CR4,0,214,317_.jpg" width="219" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuk8_kNnD0BzNJUbs-1x5_xbDAcroKWA8LCOGJWbdHvytFY-o1e3DBVWWh9GeV82ciI4ngpuSr76KeO3tFN458QQvyd9-6alze1x4jniUllhsZmYRdgtMxExmM5y78XwhNdig-Cn-BVYi7/s1600/hassicktearfc_llasol.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuk8_kNnD0BzNJUbs-1x5_xbDAcroKWA8LCOGJWbdHvytFY-o1e3DBVWWh9GeV82ciI4ngpuSr76KeO3tFN458QQvyd9-6alze1x4jniUllhsZmYRdgtMxExmM5y78XwhNdig-Cn-BVYi7/s320/hassicktearfc_llasol.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvFhWqytW9hU7kSPCo6gjGTP22VfFqnBGXbHWCmFRSDEMNm56By1jOXHMzpFdAIe1iIpgu0cs2U3yEvXuEWkitJA4TqxW4vI-2iPqsL04Te3pvsR6BWyyHsPXBrGsqScd11ajJxPuuSNhx/s1600/mpalms.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvFhWqytW9hU7kSPCo6gjGTP22VfFqnBGXbHWCmFRSDEMNm56By1jOXHMzpFdAIe1iIpgu0cs2U3yEvXuEWkitJA4TqxW4vI-2iPqsL04Te3pvsR6BWyyHsPXBrGsqScd11ajJxPuuSNhx/s320/mpalms.jpg" width="219" /></a></div>
<br />
<br />Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-88965139031385094892012-04-28T14:26:00.000-07:002014-10-21T04:21:09.027-07:00Bir film, bir sahne: Dedikodu neden fena bir şeydir? Doubt (2008) <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='420' height='340' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzyTSedCbY1eHjDpOENgW-IGYdalvgn_YXyu7Z_7nFjKLuFRgaXCp8cdJbHgFk1EtjjiIDqO-Pebrq-Xzt7nw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>John Patrick Shanley tarafından</b> aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanan gizem türündeki bu film
<b>Meryl Streep, Philip Seymour Hoffman, Amy Adams'lı</b> kadrosuyla oyunculuk dersi veriyor adeta. <b>St. Nicholas Kilisesi</b>'ndeki<b> Peder Flynn</b>'in, özel ilgi gösterdiği siyahi öğrencisiyle ilişkisi, kilisede terör estiren <b>Rahibe Aloysius</b>'ı bazı şüphelere sevk eder ve tüm film bu şüphe üzerinden ilerler. Gizem sevenler kaçırmasın. Filmde <b>Peder Flynn</b>'in, <b>Rahibe Aloysius</b>'a gönderme yaparken anlattığı etkileyici hikayeye kulak verin.Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-25523628137500035062012-03-14T11:40:00.000-07:002012-03-14T11:40:07.639-07:0031. İstanbul Film Festivali'nden sectiklerim<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMK5pcjmMDJKp5F8LymnJ-8DOyyhVNKhygHtW6MlT-FFpPwwqJ2SOtJJ_q-nYYGhlovdDvGJ7qUQVcqAi22SRDHBu4eYUkTsW31DwImtx2dojeS5dMiF1LeNTZziHvFTznFH5fOEh6Fu2i/s1600/Siberie-Monamour-(8).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMK5pcjmMDJKp5F8LymnJ-8DOyyhVNKhygHtW6MlT-FFpPwwqJ2SOtJJ_q-nYYGhlovdDvGJ7qUQVcqAi22SRDHBu4eYUkTsW31DwImtx2dojeS5dMiF1LeNTZziHvFTznFH5fOEh6Fu2i/s400/Siberie-Monamour-(8).jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/343" style="text-align: left;" target="_blank">SİBİRYA, MONAMUR</a></div><div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;">Yönetmen: Slava Ross / Oyuncular: Petr Zaichenko, Misha Protsko, Sergey Novikov / Rusya / 2011</div></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrEKISyW87cVk1as7bRs204PvG6kUxatmqaqWNSDNmBtFO9IFKjQYFQjqnRzByv0-LByFk-njRHaIwWKURzQa6uty3uXvdvm6afl5ry_PY9Ytx3IX3RBIfGQ8gYKlvOmbPsl1odicdZV9I/s1600/michael_affiche.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrEKISyW87cVk1as7bRs204PvG6kUxatmqaqWNSDNmBtFO9IFKjQYFQjqnRzByv0-LByFk-njRHaIwWKURzQa6uty3uXvdvm6afl5ry_PY9Ytx3IX3RBIfGQ8gYKlvOmbPsl1odicdZV9I/s1600/michael_affiche.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/en/film/393" target="_blank">MICHAEL</a></div></div><div style="text-align: left;">Director: Markus Schleinzer / Cast: Michael Fuith, David Rauchenberger, Christine Kain / Austria / 2011</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzEKFudH9Oicvjk6d4kjYYwU6kLwuckPr_gY-r0PziNKD43pGqZrz7_0sSjKembsVjrxbz1zliRB18ByAKIemrlVE3OB3x6LC0kazz4nvcepVr9a4Tg91P5oGleb198AgTwQ1WgG3rqxg9/s1600/MOURNING_2.JPG_cmyk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzEKFudH9Oicvjk6d4kjYYwU6kLwuckPr_gY-r0PziNKD43pGqZrz7_0sSjKembsVjrxbz1zliRB18ByAKIemrlVE3OB3x6LC0kazz4nvcepVr9a4Tg91P5oGleb198AgTwQ1WgG3rqxg9/s400/MOURNING_2.JPG_cmyk.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/354" target="_blank">YAS</a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Yönetmen: Morteza Farshbaf / Oyuncular: Kiomars Gity, Sharareh Pasha, Amirhossein Maleki / İran / 2011</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSlPgIzuaNBFnBqOBe4xFCE9qSbQAw6meeXcWQHYb1cVL7AJL0Qhzo0LRQrn329l7W5D_r-Eg_IHuqHvHSWWM5X2gZyd2v-Us0gftTkb8A_snYwF-_Q8BsAGnW4-hWjoFgl0wiuA3lCn4D/s1600/JohannesZeilerinFaust.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSlPgIzuaNBFnBqOBe4xFCE9qSbQAw6meeXcWQHYb1cVL7AJL0Qhzo0LRQrn329l7W5D_r-Eg_IHuqHvHSWWM5X2gZyd2v-Us0gftTkb8A_snYwF-_Q8BsAGnW4-hWjoFgl0wiuA3lCn4D/s400/JohannesZeilerinFaust.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/325" target="_blank">FAUST</a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Yönetmen: Alexander Sokurov / Oyuncular: Johannes Zeiler, Anton Adasinskiy, Isolda Dychauk / Rusya</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglhhTpNhlKUxPv1HIO9TcxDog88vI7CFKl-kyLT_a_9FMXYPvyfTYTPPRR9RrO0jzcAgTgZvMx-zdHP7YxkjFUexFXRRpkU8dCg0QdpWxDuW-CWYDPWFIdtxN216T0FbjoKc4Fb-_2I5kh/s1600/VictorDance.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglhhTpNhlKUxPv1HIO9TcxDog88vI7CFKl-kyLT_a_9FMXYPvyfTYTPPRR9RrO0jzcAgTgZvMx-zdHP7YxkjFUexFXRRpkU8dCg0QdpWxDuW-CWYDPWFIdtxN216T0FbjoKc4Fb-_2I5kh/s320/VictorDance.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/198" target="_blank">VICTOR VICTORIA</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Blake Edwards / Oyuncular: Julie Andrews, James Garner, Robert Preston / İngiltere-ABD</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1-aOHo_06Y-8rI0_NJMq_GBhjVJc7IozNStqRRjpnUdxXDkLX6W5f1bXVE1IIUjVlX2z-ULbkctiW1HRCFiq2ZM-9l3dMf3OqImKzmgl8CON3S8HuXohtd4ErpjKGJgQfO2maZ9lYuzv8/s1600/revoltes_11.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1-aOHo_06Y-8rI0_NJMq_GBhjVJc7IozNStqRRjpnUdxXDkLX6W5f1bXVE1IIUjVlX2z-ULbkctiW1HRCFiq2ZM-9l3dMf3OqImKzmgl8CON3S8HuXohtd4ErpjKGJgQfO2maZ9lYuzv8/s400/revoltes_11.jpg" width="400" /></a></div><a href="http://film.iksv.org/tr/film/331" target="_blank">ŞEYTAN ADASININ KRALI</a><br />
Yönetmen: Marius Holst / Oyuncular: Stellan Skarsgård, Kristoffer Joner, Benjamin Helstad, Trond Nilssen / Norveç-Fransa-İsveç-Polonya / 2011<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6xXqrtJgvOZzV7F0G3qGGMAlA6oAScMlzRDYXpHdVh3mhTrg0Xyf2ZKcF2z_GqBEV8fcGyzzoqsTlEpgRwbCEJyVI3cY3pbv_mHTiluhjflvO0CUI1Jd7vOzMTICjwqBK5pGuLQD75_G5/s1600/CIGAN_08.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6xXqrtJgvOZzV7F0G3qGGMAlA6oAScMlzRDYXpHdVh3mhTrg0Xyf2ZKcF2z_GqBEV8fcGyzzoqsTlEpgRwbCEJyVI3cY3pbv_mHTiluhjflvO0CUI1Jd7vOzMTICjwqBK5pGuLQD75_G5/s400/CIGAN_08.jpg" width="400" /></a></div><a href="http://film.iksv.org/tr/film/347" target="_blank">ÇİNGENE </a><br />
Yönetmen: Martin Sulík / Oyuncular: Janko Mizigár, Martin Hangurbadzo, Miro Gulyas / Çek Cumhuriyeti-Slovakya / 2011<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3Wr6nRXqaNmtduBItOMp87b9oJuWE7MTxjgnfTuyCMxJ-V9_cdRacWHn9DQiu_5_wUL3gyk0jpGesqbL5v1O3NtDq-JJRSI0ucAVEkZIv_8YGsW0peJM_hfKmW61Gk-zSp4-qiRejEwUy/s1600/J3T0196a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3Wr6nRXqaNmtduBItOMp87b9oJuWE7MTxjgnfTuyCMxJ-V9_cdRacWHn9DQiu_5_wUL3gyk0jpGesqbL5v1O3NtDq-JJRSI0ucAVEkZIv_8YGsW0peJM_hfKmW61Gk-zSp4-qiRejEwUy/s400/J3T0196a.jpg" width="400" /></a></div><a href="http://film.iksv.org/tr/film/333" target="_blank">SADE BİR HAYAT </a><br />
Yönetmen: Ann Hui / Oyuncular: Andy Lau, Deanie Ip, Wang Fuli / Hong Kong-Çin / 2011<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNx50U3oTXcy2veaBHEQlfK9tBxOwyd6BWQ74o_d1AS5c1E3jMHlgKVz_FKHqu4lVhRo1tiH08LqmWvuUJ58GDz1vPaEYtlm-DVce9g_s60VNZKaruAk9wk-BzxrxbBCNmcmXH3IUr38_a/s1600/JUSTtheWIND-Photo4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNx50U3oTXcy2veaBHEQlfK9tBxOwyd6BWQ74o_d1AS5c1E3jMHlgKVz_FKHqu4lVhRo1tiH08LqmWvuUJ58GDz1vPaEYtlm-DVce9g_s60VNZKaruAk9wk-BzxrxbBCNmcmXH3IUr38_a/s400/JUSTtheWIND-Photo4.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/253" target="_blank">SADECE RÜZGÂR</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Bence Fliegauf / Oyuncular: Katalin Toldi, Gyöngyi Lendvai, Lajos Sárkány / Macaristan-Almanya-Fransa / 2011 </div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1PEWUT6_rJzkQe4n7EjlYwclgdRIoEblbg2_IeI3SmLbh9rasn8ahGvKD6qbubhIasVNo45ZNVgPOLAm3qBlXOxLLob365OLAxOfp-U88IyOXYi6cOg97pylgshtJdGyTl8TRe8sU6N4N/s1600/PRESS2RommelFilmFoto.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1PEWUT6_rJzkQe4n7EjlYwclgdRIoEblbg2_IeI3SmLbh9rasn8ahGvKD6qbubhIasVNo45ZNVgPOLAm3qBlXOxLLob365OLAxOfp-U88IyOXYi6cOg97pylgshtJdGyTl8TRe8sU6N4N/s400/PRESS2RommelFilmFoto.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/329" target="_blank">YARI YOLDA</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Andreas Dresen / Oyuncular: Milan Peschel, Steffi Kühnert, Talisa Lilly Lemke / Almanya / 2011</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEA1l_JZToiwojnLD1yT87p5PD1qmQMOJH4bMuZCK-WFXD08NH75ME_eRMYEd9s4xJ1dg5ZZ0GathTMRMAIhWVUmVOgVCo06TSIphTcq0apq8Ez7YV3zegu3qgB4YwlFPnICzPj8dfzDAX/s1600/devler.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEA1l_JZToiwojnLD1yT87p5PD1qmQMOJH4bMuZCK-WFXD08NH75ME_eRMYEd9s4xJ1dg5ZZ0GathTMRMAIhWVUmVOgVCo06TSIphTcq0apq8Ez7YV3zegu3qgB4YwlFPnICzPj8dfzDAX/s400/devler.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/339" target="_blank">DEVLER</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Bouli Lanners / Oyuncular: Zacharie Chasseriaud, Martin Nissen, Paul Bartel / Belçika-Fransa-Lüksemburg / 2011</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhibrgPE2ZUpsnEv-xkasb1n37ha-OBwYKN86YZTKrmcFq8zb4nWZa-GwHrYvIl-5oFHagIISY6ZcR2q7ZXrmSqpt9jHtU35xnU7meS5lqWcVEWhmQPmOu6tVRtQ6kEG3QlAxhq6y1igqnK/s1600/kopma.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhibrgPE2ZUpsnEv-xkasb1n37ha-OBwYKN86YZTKrmcFq8zb4nWZa-GwHrYvIl-5oFHagIISY6ZcR2q7ZXrmSqpt9jHtU35xnU7meS5lqWcVEWhmQPmOu6tVRtQ6kEG3QlAxhq6y1igqnK/s400/kopma.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/336" target="_blank">KOPMA</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Tony Kaye / Oyuncular: Adrien Brody, Marcia Gay Harden, James Caan / ABD / 2011 </div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-n_Ah_h4sP_3VMFT83J_XeacupHxf2MI-0Bn0NQzHsYK0hTbU-ZbAS1c_PCzXyHE3ebPfUb1lA2mdLewllO1SAR8WFw2SGLnGmWWrJv7snJx7ZFodeCy2xlwdiEGZookEc5bmpWdBpFk0/s1600/albert.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-n_Ah_h4sP_3VMFT83J_XeacupHxf2MI-0Bn0NQzHsYK0hTbU-ZbAS1c_PCzXyHE3ebPfUb1lA2mdLewllO1SAR8WFw2SGLnGmWWrJv7snJx7ZFodeCy2xlwdiEGZookEc5bmpWdBpFk0/s400/albert.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/240" target="_blank">ALBERT NOBBS</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Rodrigo García / Oyuncular: Glenn Close, Mia Wasikowska, Aaron Johnson, Brendan Gleeson / İrlanda / 2011</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTiNxt1AWHenmBTqNl6VbhwLgJalEQXnsp49_6Bj0dkloOrzoc_Esigmuiv0Q0lZZeynKH6CEyTyk9Gdqt0v4nPbYOcO0krUAmce-bj2AZwn1NWrLuXvoMVAAMQmakmW8DOlXjfMiAx-xw/s1600/u%C4%9Fultulu+tepeler.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTiNxt1AWHenmBTqNl6VbhwLgJalEQXnsp49_6Bj0dkloOrzoc_Esigmuiv0Q0lZZeynKH6CEyTyk9Gdqt0v4nPbYOcO0krUAmce-bj2AZwn1NWrLuXvoMVAAMQmakmW8DOlXjfMiAx-xw/s400/u%C4%9Fultulu+tepeler.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/238" target="_blank">UĞULTULU TEPELER</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Andrea Arnold / Oyuncular: Kaya Scodelario, Nichola Burley, Steve Evets / İngiltere / 2011</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX1VEgjjK5JvCw2oPA-Hx9Ul4QTHg6DwHklavzBpePhACZBbStDs74baut067zCEI680HlPsLiNvCEn9oiSg4RBDG11mZXA026YqqQJzO6uPkJ9bWtS83VGVYGP6lzS8Mm9BK_SCvtwcke/s1600/gelecek+uzun+s%C3%BCrer.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX1VEgjjK5JvCw2oPA-Hx9Ul4QTHg6DwHklavzBpePhACZBbStDs74baut067zCEI680HlPsLiNvCEn9oiSg4RBDG11mZXA026YqqQJzO6uPkJ9bWtS83VGVYGP6lzS8Mm9BK_SCvtwcke/s400/gelecek+uzun+s%C3%BCrer.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/250" target="_blank">GELECEK UZUN SÜRER</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Özcan Alper / Oyuncular: Gaye Gürsel, Durukan Ordu, Sarkis Seropyan / Türkiye / 2011</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg41gDeyln5i7IhmAeoE5A_8QE-XtIv7T4w5JQnozOmCUmHWaYMPDdnPNaW6hTv5ZOjGclgTyyyZDyZ9W4w729aYoRMSz-aPmCxarRVZ_dsPbPBbCMDaPUnBacrbPqf-gOlNbNwAEfOIKpl/s1600/yeralti_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg41gDeyln5i7IhmAeoE5A_8QE-XtIv7T4w5JQnozOmCUmHWaYMPDdnPNaW6hTv5ZOjGclgTyyyZDyZ9W4w729aYoRMSz-aPmCxarRVZ_dsPbPBbCMDaPUnBacrbPqf-gOlNbNwAEfOIKpl/s400/yeralti_1.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://film.iksv.org/tr/film/265" target="_blank">YERALTI</a></div><div style="text-align: left;">Yönetmen: Zeki Demirkubuz / Oyuncular: Engin Günaydın, Nihal Yalçın, Nergis Öztürk / Türkiye / 2012 </div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;">*Filmler hakkında detaylı bilgiyi <b><a href="http://www.iksv.org/tr" target="_blank"> iksv.org/tr</a> '</b>den öğrenebilirsiniz.</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-25763918251991237092012-02-05T05:14:00.000-08:002014-10-21T04:35:14.994-07:00"Hayat yalnızlık, sefillik ,acılar ve mutsuzluklarla doludur ama keşke bu kadar kısa olmasaydı." Annie Hall<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKjhZqEhrf9KFu9VU-lz9ici7-CRcCiuhgeYVisbVdbpMM4oex59ow1QM8Z4Nq2t3bKJopgsPpau-ykXq0AKSrr1BWUF_CvxfB_Qz7PvkcF8nQzojqkbFOxouPz_5GpBpDeLUU3uMhN_Sv/s1600/annie+hall.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKjhZqEhrf9KFu9VU-lz9ici7-CRcCiuhgeYVisbVdbpMM4oex59ow1QM8Z4Nq2t3bKJopgsPpau-ykXq0AKSrr1BWUF_CvxfB_Qz7PvkcF8nQzojqkbFOxouPz_5GpBpDeLUU3uMhN_Sv/s1600/annie+hall.jpg" /></a></div>
<blockquote class="tr_bq" style="text-align: justify;">
"Eski bir espri vardır, bilirsiniz. İki yaşlı kadın dağ başında bir lokantada yemek yemektedirler. Biri,”lanet olsun!” der, <i>“Yemekler ne kadar da berbat!” “Evet”</i> der diğeri, <i>“Üstelik ne kadar da az!” </i>yani, bu benim yaşam hakkındaki düşüncemin kısa bir özetidir: Hayat yalnızlık, sefillik ,acılar ve mutsuzluklarla doludur ama keşke bu kadar kısa olmasaydı."</blockquote>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-10888209503180393872012-01-26T14:21:00.000-08:002012-01-30T09:06:19.611-08:00Dogville (2003) Biri sana tokat attığında sen öteki yanağını çevirme çünkü...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6q41U5isiKk-cX54Vlb2AoSA2J4Yp5bMxBtuO8lcjU74tyw8CqihaqZUGP1pUMwqX9CLl6G0mJ0iEokxAAcHOu7Nc4AR9gCLMcgdUrC1rtB0YRYUJjgWyDbGRXvSnxAxbEo13RM3-yFG0/s1600/Dogville+1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6q41U5isiKk-cX54Vlb2AoSA2J4Yp5bMxBtuO8lcjU74tyw8CqihaqZUGP1pUMwqX9CLl6G0mJ0iEokxAAcHOu7Nc4AR9gCLMcgdUrC1rtB0YRYUJjgWyDbGRXvSnxAxbEo13RM3-yFG0/s1600/Dogville+1.jpg" /></a></div><i><b>Yapım:</b>2003/Danimarka</i><br />
<i><b>Tür:</b>Dram, Gerilim, Gizem, Macera, </i><br />
<i><b>Yönetmen</b>:Lars von Trier, </i><br />
<i><b>Oyuncular: </b>Nicole Kidman, Paul Bettany, John Hurt</i><br />
<blockquote class="tr_bq"><i><span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>"Bazı insanları eğitemezsiniz, onları kötülük etmemeye ikna edemezsiniz. Kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkar etmez, sizden daha da nefret ederler. Onları görmezden de gelemezsiniz. Cezalarini haketmişlerse haketmişlerdir. Merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli ve en ahlaklısı da degildir. Size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. Affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür."</b></span></i></blockquote><div style="text-align: justify;">Filmleri izlemeden o film hakkında fikir edinmeyi sevmiyorum. Bu yüzden film seçimlerimi genelde yönetmeni baz alarak yapıyorum. <b>Dogville</b> filmlerine ihtiyatlı yaklaştığım bir <b>Lars von Trier</b> filmi. Yönetmenin şüphesiz ki kendine özgü çok ayrı bir dili var ve filmlerini izlerken neyle karşılaşabileceğini kestirmen kesinlikle imkansız. <b>Dogville</b>'i izlemeye başladığımda oyuncuları tebeşirlerle kroki şeklinde çizilmiş bir tiyatro sahnesi üzerine görünce ister istemez yönetmenin daha önce örneğini görmediğim bu tekniği neden tercih ettiğini düşündüm. Şüphesiz filmin ilerleyen dakikalarında seçilen bu yöntemin konuyu yani filmin derdini destekleyecek nitelikte olması gerekirdi. <b>Lars Von Trier</b> duvarları olmayan bir dünyanın gerçekliğini -ki bu her insan ruhundaki onun görünmez kılan duvarlar da dahil- tabiri caizse tüm çıplaklığıyla gözümüze sokmak istedi.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZgQXUnejsBp6bXosToXTgEAv7QMK7wmAaX3DIPfz5OFEuLrqCQb9BnI0U5dlmlHJCodIKqCsTJEaQI6OlbqpmZuT8xQBySIVkhJoVLVuH9bsrHBOJ_w4kiGN-xFHsplC3RJG4HvsepkNg/s1600/dogville8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZgQXUnejsBp6bXosToXTgEAv7QMK7wmAaX3DIPfz5OFEuLrqCQb9BnI0U5dlmlHJCodIKqCsTJEaQI6OlbqpmZuT8xQBySIVkhJoVLVuH9bsrHBOJ_w4kiGN-xFHsplC3RJG4HvsepkNg/s1600/dogville8.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><i><span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; font-size: large;"><b>''Başkalarını affetmek için bulduğun bahaneleri kendin için asla kullanmazsın."</b></span></i></div><div class="separator" style="clear: both;"></div><div style="text-align: justify;">Film üçüncü anlatıcının "Bu <b>Dogville</b> kasabasının hazin öyküdür" diye başlıyor. Amerika'da bir dağ kasabasında sıradan hayatlarını sürdürmeye çalışan gayet kendi halinde ve ahlaklı insanlar, aralarına esrarengiz bir biçimde katılan ve gangsterlerden kaçtığını söyleyen güzel bir kadın, sonrasında <b>Dogville</b> kasabasında yaşanan kademeli değişim. Usta romancı <b>Paulo Coellho</b>'nun çok satan romanlarından biri olan<b> Şeytan Ve Genç Kadın</b>'ı okuyanlar benim gibi bu filmle kitabı özdeşleştirecek.<b> Şeytan Ve Genç Kadın</b> romanında nüfusunun çoğunu yaşlıların oluşturduğu kendi halindeki insanların yaşadığı kasabaya gelen esrarengiz adamın köy halkına oynadığı bir oyunla, ahlaki olanın, iyinin kötünün nasıl insanların çıkarına göre el değiştirebileceğini yüzümüze çarpan güzel bir romandı. <b>Dogville</b>'de de yönetmenin derdi benzer ama bu kadarla da sınırlı değil. Kasaba sakinleri ilk başta güzel ve gizemli <b>Grace'</b>i aralarına dahil etmek konusunda çekinseler de bir şekilde buna ikna olurlar ama kasaba halkı için bu yeterli olmaz çünkü her iyiliğin bir karşılığı vardır ve <b>Grace</b> için yeterince lütufta bulunduklarını düşünen kasaba halkı çok az para karşılığında ona gündelik ev, bahçe işlerini yaptırırlar. <b>Grace</b> 'in bir sığınma gibi yaşadığı bu kasabaya gösterdiği tahammül ve teslimiyet üst seviyedir. Tüm bu eziyetlere bir melek sabrıyla ve anlayışıyla tahammül edecek kadar kimden ve neden kaçtığı sorusu kafamızdan gitmiyor film boyunca. <b>Grace</b>'nin bu yumuşakbaşlı ve hoşgörülü tavrı kasaba halkının ilkel duygularını daha da ortaya çıkararır. </div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDsnRkQ57F7PeOyD5sGvKy5yfAYzcQtSFbw7OJPSPF5FkcFuJhzvbnwyP_jKMVxlP_YnURaiafg3BMEBl7j7ZJV-SYapWAd2VQtX5zU9-pyhHOiy50_EBrEXg3BO0NezhO_YY8Ty4cGxs/s1600/Dogville+6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDsnRkQ57F7PeOyD5sGvKy5yfAYzcQtSFbw7OJPSPF5FkcFuJhzvbnwyP_jKMVxlP_YnURaiafg3BMEBl7j7ZJV-SYapWAd2VQtX5zU9-pyhHOiy50_EBrEXg3BO0NezhO_YY8Ty4cGxs/s1600/Dogville+6.jpg" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">Finalde izleyiciyi şaşırtıcı bir son bekliyor <b>Grace</b>'in babasıyla yaptığı konuşma her şeyi açık ediyor; Grace babasını kibri için suçlarken babasının:<i> "Asıl kibirli olan sensin. Bu sözleri söylerken sözde alçak gönüllülük ediyorsun. Hiç kimsenin senin yüksek ahlaki değerlerine erişemeyeceğinden o kadar eminsin ki herkesi bağışlıyorsun" </i>sözleri <b>Grace'</b>i film boyunca aslında nasıl okumamız gerektiğini vurguluyor. Bu filmim bir Amerika eleştirisi olduğuna katılmıyorum çünkü vurgulanmak istenen mesele ta Adem Havva'dan bu yana gelen insanlık zafiyetleri. Dolayısıyla daha genel bir eleştiriye sahip. Hristiyanlıkta kabul gören <i>"biri sana tokat attığında diğer yanağını da çevir"</i> eleştirisi muhakkak filmin temelini oluşturuyor bana göre. Ama bu film her şeyden önce kimseyi haklı çıkarmıyor. Ahlak üzerine erdem üzerine bir Nihilist bakış belki de o mevzular çok derin, görüp ama tam olarak anlatamadıklarından. Neticede çok çarpıcı çok ters köse yapan bir film görülmeden ölünmemesi gerekenlerden.</div><br />
<br />
<div style="text-align: justify;"><b>8,5/10</b></div><div style="text-align: justify;"><b><br />
</b></div>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-41977142208393322292011-12-14T12:11:00.000-08:002014-11-05T12:33:10.693-08:00Olur ya, canınız romantik film izlemek ister diye: Romantik Dönem Filmlerim <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: justify;">
<b>Jane Eyre</b> incelememden sonra bu <a href="http://www.blogalemi.com/">tarz</a> filmlere ilgi duyan okuyuculardan tavsiye istekleri geldi. Ben de şu ana kadar izlemiş olduğum <b>Romantic Period Movies</b> denilen bu tarz filmlerden kendi favori sırama göre bir liste oluşturdum. Birazcık romantizmden kimseye zarar gelmez. Liste <a href="http://www.imdb.com/title/tt0414387/">Pride & Prejudice</a> 'den başlayarak ondan daha az iyi filmlere doğru ilerliyor. Tabi ki başı <b>Jane Austen</b> kitaplarından uyarlanan filmler çekiyor. Listede <b> <a href="http://www.imdb.com/title/tt0138097/">Shakespeare in Love</a></b> gibi En İyi film Oscarı alan ve <span class="Apple-style-span" style="font-family: verdana, Verdana, arial, helvetica, serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px;">büyük Usta<b> Martin Scorcese</b>'nin yasak bir aşkı anlattığı </span></span><a href="http://www.imdb.com/title/tt0106226/" style="text-align: center;" target="_blank"><b>The Age Of Innocence</b></a>, yine şehvetin ve aşkın şiirsel bir anlatımı diye nitelendirilebilecek<b> </b><a href="http://www.imdb.com/title/tt0180073/" target="_blank"><b>Quills</b> </a>gibi muhteşem filmler var.</div>
</div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmvd4zhayKTr7QqfH8b5LEAZ6E7dnd-Hjsw9CRdv4yBNv6eL_CuUsWzbtyEQPdSMBlCO4Puvls3IF0ykWxtF8H0qeRyXqIUrIyRXmBwSk3LKLogEVDvwLnvxYZ1CKhyphenhyphenLCH5bCLSMoyU0Dm/s1600/a%25C5%259Fkvegurur.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmvd4zhayKTr7QqfH8b5LEAZ6E7dnd-Hjsw9CRdv4yBNv6eL_CuUsWzbtyEQPdSMBlCO4Puvls3IF0ykWxtF8H0qeRyXqIUrIyRXmBwSk3LKLogEVDvwLnvxYZ1CKhyphenhyphenLCH5bCLSMoyU0Dm/s1600/a%25C5%259Fkvegurur.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"> <a href="http://www.imdb.com/title/tt0414387/" style="text-align: -webkit-auto;">Pride & Prejudice (2005)</a> </b><span style="font-size: small;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAcWO0H2954om58xhJfC4SLoxBmdS6VLDJWKAL1eR_80fj1HmdxLEWMw6QuSDF7gocmZv1wZhtYBMAJL8VQfvm1v2VMVcdEKKQzw5RqeWd1_r_aYslIJ34y9G0b0LzFoFhTMjAfSTVrn-v/s1600/shakespeareinlove.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAcWO0H2954om58xhJfC4SLoxBmdS6VLDJWKAL1eR_80fj1HmdxLEWMw6QuSDF7gocmZv1wZhtYBMAJL8VQfvm1v2VMVcdEKKQzw5RqeWd1_r_aYslIJ34y9G0b0LzFoFhTMjAfSTVrn-v/s1600/shakespeareinlove.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: -webkit-auto;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0138097/">Shakespeare in Love (1998)</a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeyMsjPYM9ftKl52NuzFZcguGqM9mNBluE4ohKBnHV0lP8gxZMsR149jeEFYmhmNRIst0aWrrDMZEDG3B2yforUsRCEAm8sCZJH-u_mwjeZqsXHOT3-gK7YneCNHkD0AXQDC4eHzJYhy_7/s1600/janeeyre.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeyMsjPYM9ftKl52NuzFZcguGqM9mNBluE4ohKBnHV0lP8gxZMsR149jeEFYmhmNRIst0aWrrDMZEDG3B2yforUsRCEAm8sCZJH-u_mwjeZqsXHOT3-gK7YneCNHkD0AXQDC4eHzJYhy_7/s1600/janeeyre.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt1229822/" target="_blank">Jane Eyre (2011)</a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpX8Srx9-Ptzlptr8IZsXQw2nLDu0GVsnQLukPj0tDjaR1YWNFPSsYIhIw7i0eJ8oTbaTN0RHatVKwz_cnCjf9xLxa1LRFaotBqNcM5C78bndZ4Qdwglw5IJNp_r9F4aO2J59PqMPdpBQg/s1600/Persuasion+%25281995%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpX8Srx9-Ptzlptr8IZsXQw2nLDu0GVsnQLukPj0tDjaR1YWNFPSsYIhIw7i0eJ8oTbaTN0RHatVKwz_cnCjf9xLxa1LRFaotBqNcM5C78bndZ4Qdwglw5IJNp_r9F4aO2J59PqMPdpBQg/s1600/Persuasion+%25281995%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0844330/" style="text-align: -webkit-auto;" target="_blank">Persuasion (2007)</a> </b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEim-cMI9m2HCJz-qropdxDXveN6xONI3hwsglHcDo0w9fIEm8GI4e-aFzYxa6PtqZP5KgqZ8iBqaS4y2WTe6XUH_06bf5C4bupjJYQ4NLVhGuA-TiCEKc-R6dcElmrff7fhaapN4uqh-jFC/s1600/Quills+%25282000%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEim-cMI9m2HCJz-qropdxDXveN6xONI3hwsglHcDo0w9fIEm8GI4e-aFzYxa6PtqZP5KgqZ8iBqaS4y2WTe6XUH_06bf5C4bupjJYQ4NLVhGuA-TiCEKc-R6dcElmrff7fhaapN4uqh-jFC/s1600/Quills+%25282000%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: x-small; font-weight: bold; text-align: -webkit-auto;"> </span><a href="http://www.imdb.com/title/tt0180073/" style="font-size: medium; font-weight: bold; text-align: -webkit-auto;" target="_blank">Quills 2000</a> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiur3evsNtfbnLo1DGcbshepT5mYbLtFc6IWFNMU_59r6QbOxm9eoohcL6XW8axDQE57V0KLCUqqTjOY92JP-QduCv1pQHqJI1krthQjWdHyeTpn9eEO76B0WMuBMffXjeetsL9vsI_SVKW/s1600/Mansfield+Park+%25281999%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiur3evsNtfbnLo1DGcbshepT5mYbLtFc6IWFNMU_59r6QbOxm9eoohcL6XW8axDQE57V0KLCUqqTjOY92JP-QduCv1pQHqJI1krthQjWdHyeTpn9eEO76B0WMuBMffXjeetsL9vsI_SVKW/s1600/Mansfield+Park+%25281999%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: -webkit-auto;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0178737/" target="_blank">Mansfield Park (1999)</a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFhWKe9Bs-Yb8V5EHxp2-4xAaQS96mYCF5knZ1xSA8T7PR-TKyeMeYadRYN3l0erlubDtMVJrUnOOvoqGMh5N1Q41gYR-9nLcy-434EsMybRHD0L2BYbY76rnYOm_-pfRHlvhOMPgsehRj/s1600/Little+Women+%25281994%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFhWKe9Bs-Yb8V5EHxp2-4xAaQS96mYCF5knZ1xSA8T7PR-TKyeMeYadRYN3l0erlubDtMVJrUnOOvoqGMh5N1Q41gYR-9nLcy-434EsMybRHD0L2BYbY76rnYOm_-pfRHlvhOMPgsehRj/s1600/Little+Women+%25281994%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0110367/" target="_blank">Little Women (1994)</a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs7qTLdH79ws-fnICWBtm1mbQLKIsRxkTisY2trnRuRa0KPDKjxHcI12NYXUAy8Egq_UDBLAibveigsbINRw8gUXyxPsYz6-h_w0aAc-7fcbEaIsjcCKFR6Ub-kDR4v2Iu5IMgxS9l3Drh/s1600/emma.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs7qTLdH79ws-fnICWBtm1mbQLKIsRxkTisY2trnRuRa0KPDKjxHcI12NYXUAy8Egq_UDBLAibveigsbINRw8gUXyxPsYz6-h_w0aAc-7fcbEaIsjcCKFR6Ub-kDR4v2Iu5IMgxS9l3Drh/s1600/emma.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small;"> </span><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0116191/" target="_blank"> Emma 1996 </a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnqE0nxa-PA-kzXBzYFULB-X_u9qCAh-RvmjrQFp81weruqcdtk1n_66qNRPVFTSfyS8sMrKWsCPdKFU_s9QYHLXie4d8ISbdZH8EKlAI5Ag8rW4alccRlSSNOpO_sEJsjxebgHdOINvQB/s1600/Becoming+Jane+%25282007%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnqE0nxa-PA-kzXBzYFULB-X_u9qCAh-RvmjrQFp81weruqcdtk1n_66qNRPVFTSfyS8sMrKWsCPdKFU_s9QYHLXie4d8ISbdZH8EKlAI5Ag8rW4alccRlSSNOpO_sEJsjxebgHdOINvQB/s1600/Becoming+Jane+%25282007%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0416508/" style="background-color: white;" target="_blank">Becoming Jane (2007)</a> </b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_su-73p3_FFFdE1m8CNCfJEBjknZH_LOmZ6PMgLiu6-gcuP4xdmGBDsKm-OeNQWe7ETc4tgVdUSpRmhT7LItSdq7ZQ4xH0djqsZ4_CJZ3CVeqCLXB1iHH6TpH0jTKYdff4WYl7zg5SP6k/s1600/onegin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_su-73p3_FFFdE1m8CNCfJEBjknZH_LOmZ6PMgLiu6-gcuP4xdmGBDsKm-OeNQWe7ETc4tgVdUSpRmhT7LItSdq7ZQ4xH0djqsZ4_CJZ3CVeqCLXB1iHH6TpH0jTKYdff4WYl7zg5SP6k/s1600/onegin.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0119079/" target="_blank">Onegin (1999)</a></b> <br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYFqjFtOu322CAy7uSroVfFpMvQgVDJcjuzvtAOXw3w75a9rjMxmRyroF4hbsVF2maU50zQTpZ3wrF2jHsGL2F7FOIYNARh43Zsjoye4CCejUoimAprJMemNDaTF3XUOSQ7Nx-UjLgWmxq/s1600/220px-Belle_poster.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYFqjFtOu322CAy7uSroVfFpMvQgVDJcjuzvtAOXw3w75a9rjMxmRyroF4hbsVF2maU50zQTpZ3wrF2jHsGL2F7FOIYNARh43Zsjoye4CCejUoimAprJMemNDaTF3XUOSQ7Nx-UjLgWmxq/s1600/220px-Belle_poster.jpg" /></a></div>
<br />
<a href="http://www.imdb.com/title/tt2404181/"><b><span style="font-size: small;">Belle 2013</span></b></a></td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUmbJw5qw3Lxv1a29wm22rWRvQekC7GdprLVL-I5b-WX99uz1cadZbD7qBvdC0ozgLUsQnh-bsqyuFlMCPZueTzQRsSfMSchv_ZGbKzx90xcNgqe6FXyj1Wmf4BVZXWUjj25LHVPg5VJRh/s1600/A+Room+with+a+View+%25281985%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUmbJw5qw3Lxv1a29wm22rWRvQekC7GdprLVL-I5b-WX99uz1cadZbD7qBvdC0ozgLUsQnh-bsqyuFlMCPZueTzQRsSfMSchv_ZGbKzx90xcNgqe6FXyj1Wmf4BVZXWUjj25LHVPg5VJRh/s1600/A+Room+with+a+View+%25281985%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0091867/" style="font-size: medium;" target="_blank">A Room With a View 1985</a></b> <br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipUWIWsZarh9ObtpxxzHnLhtnx5XBs78D8gwzhTZC6s4BXF6j4n2GSSLh0uZ_5QuMtLjZ8uLglyN2izp0H8h22-b5-hnrGcVUQB0Z6Sgc1x31BAL9ZQoZPhcW9VsPx4ixG-YWrNrmbeeCE/s1600/abbey.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipUWIWsZarh9ObtpxxzHnLhtnx5XBs78D8gwzhTZC6s4BXF6j4n2GSSLh0uZ_5QuMtLjZ8uLglyN2izp0H8h22-b5-hnrGcVUQB0Z6Sgc1x31BAL9ZQoZPhcW9VsPx4ixG-YWrNrmbeeCE/s1600/abbey.jpg" /></a></div>
<br />
<a href="http://www.imdb.com/title/tt0844794/"><b><span style="font-size: small;">Northanger Abbey (2007)</span></b></a></td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcQDJK6ugG_VcxxfTP5RYzK_YytPy_GWReEh32r-QiS2W9v_hQbESLgOa68MRME8Enen9VDigZE3-XA4YYAasiv4UP3HSybs5GvFq1w4N017j6q3N48nANNpMtUegJHgkhhYgGlxED5-YY/s1600/Sense+and+Sensibility+%25281995%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcQDJK6ugG_VcxxfTP5RYzK_YytPy_GWReEh32r-QiS2W9v_hQbESLgOa68MRME8Enen9VDigZE3-XA4YYAasiv4UP3HSybs5GvFq1w4N017j6q3N48nANNpMtUegJHgkhhYgGlxED5-YY/s1600/Sense+and+Sensibility+%25281995%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: -webkit-auto;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0114388/" target="_blank">Sense and Sensibility (1995)</a></b> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAL5UV7yir16TTTi-RVXbTz2GqfdcuWcpiX5XvjwRZdmSvl4fs3PQ9pkaqtkfe7gjLw2H7L2XNOGg704njhuJwiSUDd7DW6S_gqn6UG551SkC0x8xrx5O1cQ7ywM2x1A5EdgUjwZjn2h8S/s1600/The+Young+Victoria+%25282009%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><b><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAL5UV7yir16TTTi-RVXbTz2GqfdcuWcpiX5XvjwRZdmSvl4fs3PQ9pkaqtkfe7gjLw2H7L2XNOGg704njhuJwiSUDd7DW6S_gqn6UG551SkC0x8xrx5O1cQ7ywM2x1A5EdgUjwZjn2h8S/s1600/The+Young+Victoria+%25282009%2529.jpg" /></b></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b><span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: small;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0962736/" target="_blank">The Young Victoria (2009)</a></span></b><br />
<b><br />
</b><br />
<b style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBVpEJxzooEaZU8d40K9tZrkYUkf4bDaO5MkZlJpRdBJiu9253dfCpHezOApkDNDgeeHOm6Hx_eppCggzIpfe-h1lAEh1mylaKBuScdktC-GLzBah7eYkec2ESYqdflo3zVQ1oQ3cChE33/s1600/howards-end.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBVpEJxzooEaZU8d40K9tZrkYUkf4bDaO5MkZlJpRdBJiu9253dfCpHezOApkDNDgeeHOm6Hx_eppCggzIpfe-h1lAEh1mylaKBuScdktC-GLzBah7eYkec2ESYqdflo3zVQ1oQ3cChE33/s1600/howards-end.jpg" /></a></b></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><a href="http://www.imdb.com/title/tt0104454/" target="_blank">Howards End 1992</a> </b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><br />
</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZl6ThVp79buY5STBvGBtlhqaLIB5jKoiX1kzn3xR8n53cZjTl5Uf13or__Fp6goQ-D0bX5rE_n7ZSS9lzUMa4L70pixE861Q8CgeimKYuOZ6tnZ7NWt7Rtu4X-7nOYIO7tLQATLJb_1JP/s1600/Bright+Star+%25282009%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZl6ThVp79buY5STBvGBtlhqaLIB5jKoiX1kzn3xR8n53cZjTl5Uf13or__Fp6goQ-D0bX5rE_n7ZSS9lzUMa4L70pixE861Q8CgeimKYuOZ6tnZ7NWt7Rtu4X-7nOYIO7tLQATLJb_1JP/s1600/Bright+Star+%25282009%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"> <a href="http://www.imdb.com/title/tt0810784/" target="_blank">Bright Star (2009)</a></b><span style="font-size: small;"> </span> </td></tr>
</tbody></table>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb0NxP50mU0W6gTjujkf5axzvPShRYPapkQDT-7jFVhZCWUxlIIsoU9JN_8QJ9p4HO8NRVc7l-BwvfW9B124IGPvenFA8WsJz2Y1W3IWXC9DcqK7ftw_PgoPOcEJR5DY_qpXd11HSbECyv/s1600/EverAfter+%25281998%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjb0NxP50mU0W6gTjujkf5axzvPShRYPapkQDT-7jFVhZCWUxlIIsoU9JN_8QJ9p4HO8NRVc7l-BwvfW9B124IGPvenFA8WsJz2Y1W3IWXC9DcqK7ftw_PgoPOcEJR5DY_qpXd11HSbECyv/s1600/EverAfter+%25281998%2529.jpg" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium;"> <a href="http://www.imdb.com/title/tt0120631/" target="_blank">Ever After 1998</a><br />
</b> </td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<b> </b></div>
</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: left;">
Not: Liste sürekli güncellenecek
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br />
</b></div>
<div class="" style="clear: both; text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<b> </b> <b> </b> </div>
</div>
</div>
Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-26488885617554298902011-11-26T11:32:00.000-08:002011-12-21T10:29:02.287-08:00Oysa ben kafama gökten mikrofon düşme ihtimalini sevdim<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM4lnwp71OLZZQhq_Lb-SICifRPPZKtKDHHkICOUkeG-g0_pELzhHwf-Bop-y2rZnzyDjchTfD9nTjhkWAU5u3dPM8ZFmJCXAh5WxLAmowXoxbEZq6fKoWkpA7LZcY0UDAHoV0cK0yzAKJ/s1600/truman-show.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM4lnwp71OLZZQhq_Lb-SICifRPPZKtKDHHkICOUkeG-g0_pELzhHwf-Bop-y2rZnzyDjchTfD9nTjhkWAU5u3dPM8ZFmJCXAh5WxLAmowXoxbEZq6fKoWkpA7LZcY0UDAHoV0cK0yzAKJ/s1600/truman-show.jpg" /></a></div><br />
<div style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">- Hiçbir şey mi gerçek değildi?</span></div><div style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">+ Sen gerçektin. Seni izlemeyi bu kadar güzel yapan da buydu.</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><b><i>Truman Show</i></b></span></div>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-41618625767172548192011-10-30T07:29:00.000-07:002011-12-21T10:36:48.422-08:00Ayşenur’un Ablası...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-CPhunBuOQKZiB69cMJRh2G5ajRqyAt1eMf5uPXE6j6PBy1BFWXhyWt5xU0_syn7okVLUBlkQmWI2cLrh56SCKeml4bQQk7aA4gR6JOBVuSNkltMAioegIqQ1xI8B95cFnV3qUjyFwkdq/s1600/8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-CPhunBuOQKZiB69cMJRh2G5ajRqyAt1eMf5uPXE6j6PBy1BFWXhyWt5xU0_syn7okVLUBlkQmWI2cLrh56SCKeml4bQQk7aA4gR6JOBVuSNkltMAioegIqQ1xI8B95cFnV3qUjyFwkdq/s1600/8.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
..."Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar."<br />
<div style="text-align: right;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">Emrah Serbes</span></b></div><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><br />
</span></b>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-34169825126070339982011-10-16T13:06:00.000-07:002011-12-21T10:55:36.882-08:00Çok zaman sonra...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNtmmDpxFYhbeT2-cRmpLbSzYMpo6r4Hir2jz9Uesxt47ohi8XjoGmTT-MGsqkPdHcDhOafyNnVKXp-9PlKRUZsw-UgzQOEwofq7p5YL2ij_lDtrHIs1g2Z_23b20bVuOwZccLKcIn71Sw/s1600/coupling8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNtmmDpxFYhbeT2-cRmpLbSzYMpo6r4Hir2jz9Uesxt47ohi8XjoGmTT-MGsqkPdHcDhOafyNnVKXp-9PlKRUZsw-UgzQOEwofq7p5YL2ij_lDtrHIs1g2Z_23b20bVuOwZccLKcIn71Sw/s1600/coupling8.jpg" /></a></div><br />
" Huzur, suskunluk içinde sevmek olabilirdi. Ama bilinç ve insan var ; konuşmak gerekiyor. Sevmek cehenneme dönüşüyor"<br />
<br />
<div style="text-align: right;"><b><i><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">Albert Camus</span></i></b></div><b><i><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><br />
</span></i></b>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-35587617512125879522011-10-09T05:26:00.000-07:002011-12-16T11:17:15.008-08:00Jane Eyre 2011<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDwNTxW4d3m5Xv_z8JdGHZcPBuh8J6S_RN3vXJueLCe_PMFxXNFaRrvXYUhdOJ76rJn4V_eqQFZXgP5ydflKuJ6jaYar2FbkoJYhL0QHOYn6K-SuGmvHwc1GBFwJwyXXuE-_a7ArrVsk9d/s1600/New_janeeyre2011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDwNTxW4d3m5Xv_z8JdGHZcPBuh8J6S_RN3vXJueLCe_PMFxXNFaRrvXYUhdOJ76rJn4V_eqQFZXgP5ydflKuJ6jaYar2FbkoJYhL0QHOYn6K-SuGmvHwc1GBFwJwyXXuE-_a7ArrVsk9d/s1600/New_janeeyre2011.jpg" /></a></div><br />
<blockquote><i><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">"İnsan yaratılışı kusurludur! En parlak yıldızların üzerinde bile lekeler vardır."</span></b></i></blockquote><div style="text-align: justify;">Acıklı bir hayat hikayesi olan Bronte kardeşlerin en büyüğü olan İngiliz yazar<b><i> Charlotte Bronte</i></b>'nin büyük ilgi gören romanı<b><i> Jane Eyre</i></b> üniversite yıllarında beni büyüleyen aşk romanlarından biriydi. Sinemaya uyarlamak için çok elverişli olan bu kitabın şu ana kadar iyi bir film uyarlamasının olmaması oldukça ilginçti, ta ki kısa filmleriyle tanınan<i><b> Cary Fukunaga</b></i> tarafından çekilene kadar.</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Gaddar halası tarafından büyütülen <i><b>Jane Eyre</b></i>, baştan savılmak için gönderildiği yatılı okulda gördüğü eziyetlerin ardından kaçar, yolu tesadüfen<b><i> Edward Rochester </i></b>malikanesine düşer ve kendini yetiştiren bir genç bir kız olarak bu evde mürebbiyelik yapmaya başlar. Evin sahibi kitapta bahsedildiği gibi hayli huysuz ve ukala olan <b><i>Bay Rochester</i></b> ve yaşına göre kendinden hayli emin ve aklı başında<b><i> Jane </i></b>ile aralarındaki zıtlık ve anlaşmazlı.k zamanla tutkulu bir çekişmeye dönüşür ve en nihayetinde büyük bir aşka... Fakat <b><i>Bay Rochester'</i></b>ın hayatındaki büyük sır evlenmek üzere olan çifti birbirinden ebediyen olmasa da bir süreliğine ayırır<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuYi7ozb7GkHGrhUxwmMrxAulMnrckaGO6upURKqEBcbMY-tyB_Fc0EONIcdj0qS0W6_NJvJU2uBufKFJxR7s7Qlw-39VbLZkrB5AzWfaEzITPKj_pSoZwaOBvTd33i5vRTVzjGXgDtrdn/s1600/l-jane-eyre.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuYi7ozb7GkHGrhUxwmMrxAulMnrckaGO6upURKqEBcbMY-tyB_Fc0EONIcdj0qS0W6_NJvJU2uBufKFJxR7s7Qlw-39VbLZkrB5AzWfaEzITPKj_pSoZwaOBvTd33i5vRTVzjGXgDtrdn/s1600/l-jane-eyre.jpg" /></a></div></div><blockquote><i><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">" Fakat kadınlar da tıpkı erkekler gibi duygu sahibidir.Erkekler gibi onlar da zekâlarını, becerilerini işletmek için bir eylem alanına ihtiyaç duyarlar. Üzerlerindeki baskı epey ağır, sürdükleri hayat çok durgun olursa acı duyarlar bundan, zarar görürler. Kadınlar yemek yapıp, çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin demeleri geri kafalılıktır! Bir kadın geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha çoğunu yapmak, öğrenmek isterse onu, ayıplamak alaya almak aptallıktır."</span></b></i></blockquote><blockquote><i><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; font-size: large;">"Bay rochester gururluydu, alaycıydı, her tür bayağılık karşısında acımasızdı, ruhunun derinliklerinde bana gösterdiği kibarlığın, birçok kişiye gösterdiği adaletsiz kabalıkla dengelendiğini biliyordum."</span></b></i></blockquote><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmnjXOvFj35jmYJPmNtxsdsh-9nhQhMn8l_kTzQUxWxsD7dutjonpQ9HAZi6yjvk50NuWU7aMCQZdF2B2cXrze907DXW9zEwZ6IZlM6xxDJEM2DOrnPx1TwmJCVUEFc7ZtXVWsn3v0uiW6/s1600/jane-eyre-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmnjXOvFj35jmYJPmNtxsdsh-9nhQhMn8l_kTzQUxWxsD7dutjonpQ9HAZi6yjvk50NuWU7aMCQZdF2B2cXrze907DXW9zEwZ6IZlM6xxDJEM2DOrnPx1TwmJCVUEFc7ZtXVWsn3v0uiW6/s1600/jane-eyre-1.jpg" /></a></div><br />
<div style="text-align: justify;">Her ne kadar filmdeki <b><i>Rocherster</i></b>, kitaptaki kadar çirkin, huysuz ve ukala olmasa da, <i><b>Michael Fassbender</b></i> etkeni bunu göz ardı etmeme yetti. <b><i>Jane</i></b> de kitapta tarif edildiği gibi iddiasız bir güzellikte idi. Bu açıdan oyuncu seçimlerini yerinde buldum. Bulamadığım tek şey kitapta tekrar tekrar okuma hissi uyandıran aralarındaki o tutkulu diyaloglar. Her kitap uyarlaması gibi konuya odaklanarak kitabın edebi boyutunu es geçmiş biraz film. <b><i>Jane Eyre</i></b>'ı okuyan ve çok beğenenler için tatmin edici diye nitelendirebilecek film, kitap hakkında bilgisi olmayanlar fakat özellikle romantik-dram türündeki dönem filmlerini seven, hatta belki de yeni bir Pride & Prejudice arayanlar içinde de güzel bir alternatif.</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><b>10/8</b></div><div style="text-align: justify;"><b><br />
</b></div>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5245132127956430390.post-19309429625167493282011-10-02T04:23:00.000-07:002011-12-21T10:58:34.874-08:00Midnight in Paris<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfmpvBl4X-bAqsOpcXvc08TtFzTtX4tHi1Tq9ffMmHD24MZh_DD8jpuqupPf-9LbZR5pF38UdSJzFkDaHmLiTx5V-TNJ8KiKKBBYkipnCjLsyJg0JpZ31rcL1hBBk4VSH0oXAErxq1Oi7o/s1600/midnight-in-paris.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfmpvBl4X-bAqsOpcXvc08TtFzTtX4tHi1Tq9ffMmHD24MZh_DD8jpuqupPf-9LbZR5pF38UdSJzFkDaHmLiTx5V-TNJ8KiKKBBYkipnCjLsyJg0JpZ31rcL1hBBk4VSH0oXAErxq1Oi7o/s1600/midnight-in-paris.jpg" /></a></div><br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">"Paris sabahları güzel, öğlenden sonraları alımlı, akşamları büyüleyicidir. Gece yarısından sonra ise ...Paris sihirlidir."</span></i><br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
</span></i><br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"><br />
</span></i>Rüzgarhttp://www.blogger.com/profile/17539828386251270150noreply@blogger.com2