VAVİEN 2009



2 yorum
Tür : Komedi / DramGösterim Tarihi : 18 Aralık 2009Yönetmen : Yağmur Taylan Durul TaylanSenaryo : Engin GünaydınYapım : 2009, Türkiye

"İnsan da ağaca benzer. Ne denli yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o denli yaman kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe -kötülüğe." Nietzsche

İnsanlar kendi mutsuzluklarının sebebini her zaman başka yerlerde aramak ister. Gazetenin birinde estetik operasyonlara gösterilen yoğun ilgilinin kişinin kendi mutsuzluğunu kemerli burnuna ya da ince dudaklarına mal etmesinden kaynakladığı yazıyordu. Kişi ‘bunu da halledersem artık daha mutlu olacağım’a inandırıyormuş kendini. Sorun olarak görülen şey düzeltildiğinde de, aslında mutsuzluğunun düşündüğü şey yüzünden değil, bizatihi kendisinden kaynaklandığı gerçeği ortaya çıkıyormuş. Yani sözün kısası ayaküstü kendimizi kandırarak yaşayıp gidiyoruz. En vahimi de, bu süreçte başta kendimize, sonra da çevremizdekilere onca haksızlık yapıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde vizyonda bu insani duruma değinen bir film vardı. Vavien... Avatar’ın her yeri kasıp kavurduğu günlerdi. Bu rüzgâra kapılanlar fark edemedi ama Avatar filmine yer bulamayıp 'Bari Engin Günaydın'ın şu filmine girelim’ diye düşünenler bana göre şanslı seyirciler oldu. Çünkü Türk Sineması'na armağan edilen en iyi filmlerden birini sinema salonunda izleme şerefine nail oldular.

Ben de hatırı sayılır festivallerde, hatırı sayılır ödüller alması, önemli sinema adamlarının "son yıllarda yapılmış en başarılı Türk filmi" şeklindeki açıklamalarından sonra merak edip izledim filmi. İyi ki de izlemişim. Vizyonda görme fırsatını bulamayanlara tavsiyem ise yeni çıkan DVD’sini alıp hemen izlemeleri.

İYİLER, KÖTÜLER GEL-GİT'Lİ BİR DÜNYA


"Dünyada iki türlü insan vardır: iyiler ve kötüler. Kötü senin elini sıktığında kırk türlü plan yapar, ama iyiler öyle değildir. İyiler iyi insandır."

Hikâye Tokat'ın Erbaa ilçesinde geçer. Kendi elektrik dükkânını işleten içine kapanık Celal, saflığa yaklaşan bir iyi niyet taşıyan, kocasını delicesine seven eşi ve tek çocuğuyla tek düze denebilecek bir hayat yaşamaktadır. Abisi Cemal'le birlikte bir elektrik dükkânı işletirler. Cemal arada bir abisi Cemal'le birlikte karısına iş görüşmesi için gittikleri yalanını uydurarak Samsun'da bir pavyona gider. Celal'in pavyondaki Sibel'e olan takıntısı onu hem maddi hem de manevi anlamda sarsar. Sibel'in kayıtsız tavırlarına rağmen Celal ısrarcı davranmaya devam eder. Karısından zerre kadar haz etmeyen, çocuğuna da şefkati hayli esirgeyen Celal için ailesi omuzlarında neredeyse bir yüktür. Celal'in içinde barındırdığı çeşitli ihtirasları, onu içindeki kötüyü dinlemeye iter. Fakat işler hiç de Celal'in planladığı gibi yürümez.


Vavien kelime anlamıyla bir lambayı iki ayrı yerden aynı zamanda yakıp söndüren bir tür anahtar çeşidiymiş. Engin Günaydın bu isimle pek tabi hayatta da karşılığı olan bir şeye işaret etmek istemiş. İnsanların içinde yaşadıkları gel gitlere...

Engin Günaydın ve Binnur Kaya isminden ancak sıkı bir komedi filmi çıkar diyenlerin yüzünü kara çıkarırsacına iyi bir dram-gerilim filmi çıkmış ortaya.

Kırsal kesimde yaşayan bir ailenin mutluluk ve mutsuzluk arasında "gidip gelen" yaşamlarından bir kesiti, yer yer gerilerek, yer yer şaşkınlıkla, yer yer de Binnur Kaya'nın: "Celal, ben seni seviyom, sen benim her bi yerime işlemişsin" derken ki muhteşem performansıyla içiniz burkularak izleyeceksiniz.

8,5/1O

Bu yazı bu tarihte  8 sutun haber sitesinde yayımlanmıştır

2 yorum:

denizalti at: 25 Mayıs 2010 01:09 dedi ki...

karanlığı gösterecek cesaret aydınlığa dolu dizgin gider ... Bu sözü çok severim ... zıt kavramların teşekkülünden yoğrulmuş bir hayat yaşıyoruz ... Zamane insanı 'çağdaş velet' ... çok soru bazen 'hiç' cevaplar ... o kadar fazla insan kendini tanımıyor ki .. Esin hanım yazmışsınız ya estetikten sonra yine mutsuz oluyorlar diye ona istinaden ...kaleminize sağlık

izlandik at: 26 Mayıs 2010 13:42 dedi ki...

Belki de filmin en güzel yanı "Ben Vavien yapmayı bilmem ki." repliğiydi. Pavyon ile ev arasında geçen bir hayat ve ikisinde de mutsuzluk. velhasıl kelam Engin Günaydın hakikaten Fargo'yu izleyip izleyip yutmuş gibi :)

newer post older post