Jane Eyre 2011



6 yorum

"İnsan yaratılışı kusurludur! En parlak yıldızların üzerinde bile lekeler vardır."
Acıklı bir hayat hikayesi olan Bronte kardeşlerin en büyüğü olan İngiliz yazar Charlotte Bronte'nin büyük ilgi gören romanı Jane Eyre üniversite yıllarında beni büyüleyen aşk romanlarından biriydi. Sinemaya uyarlamak için çok elverişli olan bu kitabın şu ana kadar iyi bir film uyarlamasının olmaması oldukça ilginçti, ta ki kısa filmleriyle tanınan Cary Fukunaga tarafından çekilene kadar.

Gaddar halası tarafından büyütülen Jane Eyre, baştan savılmak için gönderildiği yatılı okulda gördüğü eziyetlerin ardından kaçar, yolu tesadüfen Edward Rochester malikanesine düşer ve kendini yetiştiren bir genç bir kız olarak bu evde mürebbiyelik yapmaya başlar. Evin sahibi kitapta bahsedildiği gibi hayli huysuz ve ukala olan Bay Rochester ve yaşına göre kendinden hayli emin ve aklı başında Jane ile aralarındaki zıtlık ve anlaşmazlı.k zamanla tutkulu bir çekişmeye dönüşür ve en nihayetinde büyük bir aşka... Fakat Bay Rochester'ın hayatındaki büyük sır evlenmek üzere olan çifti birbirinden ebediyen olmasa da bir süreliğine ayırır
" Fakat kadınlar da tıpkı erkekler gibi duygu sahibidir.Erkekler gibi onlar da zekâlarını, becerilerini işletmek için bir eylem alanına ihtiyaç duyarlar. Üzerlerindeki baskı epey ağır, sürdükleri hayat çok durgun olursa acı duyarlar bundan, zarar görürler. Kadınlar yemek yapıp, çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin demeleri geri kafalılıktır! Bir kadın geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha çoğunu yapmak, öğrenmek isterse onu, ayıplamak alaya almak aptallıktır."
"Bay rochester gururluydu, alaycıydı, her tür bayağılık karşısında acımasızdı, ruhunun derinliklerinde bana gösterdiği kibarlığın, birçok kişiye gösterdiği adaletsiz kabalıkla dengelendiğini biliyordum."

Her ne kadar filmdeki Rocherster, kitaptaki kadar çirkin, huysuz ve ukala olmasa da, Michael Fassbender etkeni bunu göz ardı etmeme yetti. Jane de kitapta tarif edildiği gibi iddiasız bir güzellikte idi. Bu açıdan oyuncu seçimlerini yerinde buldum. Bulamadığım tek şey kitapta tekrar tekrar okuma hissi uyandıran aralarındaki o tutkulu diyaloglar. Her kitap uyarlaması gibi konuya odaklanarak kitabın edebi boyutunu es geçmiş biraz film. Jane Eyre'ı okuyan ve çok beğenenler için tatmin edici diye nitelendirebilecek film, kitap hakkında bilgisi olmayanlar fakat özellikle romantik-dram türündeki dönem filmlerini seven, hatta belki de yeni bir Pride & Prejudice arayanlar içinde de güzel bir alternatif.

10/8

6 yorum:

HK~ at: 30 Ekim 2011 00:18 dedi ki...

Tarihi aşk romanlarına ve filmlerine ilgim var o yüzden izledim Jane'i oynyan kızı beğenmedim çok gösterişsiz geldi bana bir kaç yerde Jane Eyer yazmışsıznız bu bir gözden kaçmamı yoksa böylede yazılabilme imkanı var mı ? ve jane yatılı okula gönderilmeden kadın eşimin kardeşinin kızıydı diyor böylelikle halası değil yengesi olmuyor mu kitabı okumadağım için tereddütlerdeyim.Tavsiye için teşekkürler .

Rüzgar at: 30 Ekim 2011 04:46 dedi ki...

Öncelikle yazımı dikkatle okuman beni sevindirdi. Doğrudur halası değil yengesi olacaktı, onu himayesine alan dayısıydı çünkü. Ayrıca Jane Eyre kitapda çelimsiz ve çirkince olarak tanımlanır. O yüzden hatta bu filmde Jane Eyre güzelleşmiş diyebiliriz

HK~ at: 30 Ekim 2011 06:02 dedi ki...

kitabı okumadığım için bana öyle geldi o zaman bir aşk ve gurur olamasada genede güzeldi teşekkürler tekrardan

Rüzgar at: 30 Ekim 2011 07:09 dedi ki...

Rica ederim. Bir Aşk ve Gurur olmasa da bu filmi tavsiye ederim. Yine Jane Austen uyarlaması http://www.imdb.com/title/tt0844330/

HK~ at: 31 Ekim 2011 13:16 dedi ki...

çok beğendim filmiii bazı filmler çok uzun gelir bu çok kısa geldi bana (: keşke en başta nasıl tanışıp nasıl nasıl ayrıldıkları falanda anlatılsaymış çok güzeldi yine yeni yeniden teşekküler

Rüzgar at: 1 Kasım 2011 13:03 dedi ki...

Rica ederim.:)

newer post older post