Marvin's Room'la sinemanın hayatımdaki kısa tarihi



2 yorum
"Sana karşı duygularım üst üste dizilmiş bardaklar gibi, birini çekince hepsi gelecek sanki. O yüzden hiç dokunmuyorum."
Sinemaya bakışımı değiştiren ve sinemanın sadece iyi vakit geçirmek için yapılan sıradan bir aktivite olmadığını anlamamı sağlayan film Marvin's Room'dur. Bunu filmin çok harika bir film olup olmamasıyla ilişkilendirmeyin çünkü  alakası yok. Sadece bir filmi nasıl okumak gerektiğini ilk bu film üzerinde test ettiğim için önemli bir film benim için.Sinemaya meraklı edebiyat hocamın; "Bu akşam kanal D'de ki filmi izleyin çünkü..." diye başlayan ve filmin üzerine kısa bir okuma yapmasıyla son bulan konuşması, bana başka bir ufkun kapılarını açmıştı. Yıllar önce birbirlerinden kopan ve bir hastalık sonucunda bir araya gelmek zorunda kalan iki kız kardeşin hikayesini işliyordu film. Sevgi, bağlılık sadakat gibi insanı yaşama bağlayan en önemli duyguların önemini vurgulayan dramatik bir filmdi.   Artık filmleri sadece seyretmiyor,  parçaları birleştirip büyük resmi görmeye çabalıyordum. Buradan adını bile unuttuğum edebiyat hocama saygılarımı sunuyorum. Hayatımda başlattığı şeyden haberi bile yok. Ne tuhaf...Aynı etkiyi yaratmayacağı korkusuyla ikinci defa izlemeye çekindiğim bir kaç filmim var. Marvin's Room' da bunlardan biri.
Daha öncesinde de en büyük zevkim internet ve dvd oynatıcının yokluğunda Tv'de film seyretmekti. Öyle ki gazetede ilk baktığım yer televizyonların program akışı oluyordu. Cnbc-e ile seçeneklerim arttı, dublajsız filmin keyfini keşfettim falan...Hala daha  bir kaç bin kişiyle aynı anda, aynı filmi seyrediyor olma fikrini sevsem de reklam ve dublaj artık tahammül edebileceğim bir konu değil. Babamın kendi seçtiği filmlere gitmek de tadı damağımda kalan aktivitelerden biri oldu ve beni bu sürece hazırlayan en önemli etkenlerden biri de aynı zamanda. Velhasıl sanatın büyüleyici etkisini en çok sinemada hissettim her zaman. Büyük bir endüstriye dönüşen sinema sanatın başlıca amacı olan duyguları açığa çıkarma ve yansıtma işlevini bugüne değin yerine getirmeye devam ediyor. Kah insanların hayal dünyasına nufüz ediyor, kah duygu dünyasına, kah düşünce...Kimi zaman da derdi evrensel bir konuya dikkat çekmek oluyor. İşlevini etki alanını arttırarak sürdürmeye devam ediyor sinema. Bize de izlemek düşüyor.  

2 yorum:

HK~ at: 20 Kasım 2011 08:44 dedi ki...

filmi beğendim ama takıntılarım gene yakaldı beni neden marvinin odası filmin ismi marvinin evi olaydı daha iyi olmazmıydı .d.d toy leo çok tatlıydı
Teşekkürler gene .d

Rüzgar at: 21 Kasım 2011 10:31 dedi ki...

Rica ederim :)

newer post older post