
Tür : Dram
Gösterim Tarihi : 21 Mart 2008
Yönetmen : Marc Forster
Senaryo : David Benioff , Khaled Hosseini (Kitap)
Yapım : 2007, ABD , 122 dk.
Oyuncular
Khalid Abdalla (Amir) , Atossa Leoni (Soraya) , Shaun Toub (Rahim Kahn) , Sayed Jafar Masihullah Gharibzada (Omar)

Filmin çıkış yolu; Farklı sınıflardan olan iki çocuğun dostluğu… Bu dosluk filmde uçurtma uçurma sevgisinin etrafında şekilleniyor. Akabinde yaşanan bir olay sonucu suçluluk duygusunun yaptırdıklarıyla iki dost arasındaki köprü yıkılıyor ve sonrasında uzun süre yaşanılan bu suçluluk duygusu ve kahramanımızın bu duygudan kurtulabilmesi için eline geçen bir fırsat ve yine vefa borcunu ödeyebilmek için girişilen bazı fedakarlıklar…
Taliban rejiminin ülkeye gelmesiyle, yaşanılanlar, eleştiresel bir bakış açısıyla arka fonda yerini alıyor tabi.
The Kite Runner dostluk - vefa-sadakat-suçluluk duygusu gibi insani tüm değerler hakkında öğüt verme amacı gütmeden çok şey söyleyebildiği gibi dönemin siyasi- sosyal karışıklığı hakkında da çarpıcı, yüz karartıcı bazı gerçeklerini de gözler önüne seriyor. Uzun süreden sonra ağladığım ilk film olma özelliğini de taşıyor aynı zamanda The Kite Runer.-önemsiz bir ayrıntı- Bu filmin çok etkili ya da çok başarılı olduğunun bir ölçütü değil tabiki. Duygunun bana iyi geçtiğiyle alakalı birşey sanırım.

E kalbi olan herkes; “Senin için bin tane bile yakalarım.”
sözünü duyduğunda duygulanır. Tabi bu söz aynı zamanda kahramanımızın hayatı boyunca kurtulamayacağını düşündüğü suçluluk duygusundan bir nebze kurtulup vefa borcunu ödemiş olmanın rahatlığıyla söylenmiş olması hasebiyle film içinde daha bir ehemmiyet arzediyor elbette.
Hollywood'un üsten bakan, karikatürize eden bakış açısıyla yaklaşması sebebiyle bu tür doğuya ait hikayeleri çekmesine pek taraftar değilimdir. Bu filmde de nispeten öyle bir hava sezinledim. Bu film Afgan ya da o topraklardan başka bir yönetmen tarafından çekilseydi, daha oryantealis öğelerle süslenseydi nasıl olurdu acaba diye de merak etmedim değil.
8 yorum:
Filmi çok beğendim. Saydım, üç sahnede gözyaşlarımı tutamamışım. Özellikle Amir jan,son sahnede " senin için bin tane bile yakalarım" dediğinde film burda bitsin dedim ve bitti.
hayatımda okudugum en güzel kitap okuduktan sonra tekrar okumak istediğim tek kitap yazarına sonsuz teşekkürler
O halde yazarın bir diğer kitabı Bin Muhteşem Güneş'i de okumalısın. Aynı tadı alacaksın muhtemelen :)
okuduğum en güzel kitaplardan biri çok hoşuma gitti mutlaka okumalısınız
Okuduğum en etkileyici romanardan biriydi.Birçok yerde gözyaşlarımı tutamadım.yazarın gerçekçi,akıcı anlatımı her sayfayı bir film sahnesi gibi gözerinizin önüne seriyor.Mükemmeldi.
Filmi de bir o kadar duygu yoğunluğu olan bir filmdi.Ben de filmin sonunda gözyaşlarımı tutamamıştım.
solay gür ben kitabı okuyamadım acaba kitabınızı benimle paylaşırmısınız
okurken de izlerken de büyük keyif aldım
Yorum Gönder