Tesis (1996)



0 yorum

Yapım : 1996, İspanya
Tür:Korku,gerilim
Yönetmen:Alejandro Amenebar
Imdb:7.6

The Sea Inside, Open Your Eyes, The Others  gibi neredeyse kusursuz bir filmografiye sahip bir yönetmen Alejandro Amenebar. Gençlik yıllarında çektiği Tesis'le, İspanyol Goya Ödül'lerinde En İyi Film dahil olmak üzere 7 dalda ödül kazanarak büyük başarı kaydetmiş. Genç yaşta yakaladığı başarıyı "bozmadan"devam ettirmiş ve  bu sayede  İspanyol Sineması'nın en önemli isimi haline gelmiş. Tesis filmi de şöyle plastik makyaja çok zaman harcamamış, durup durup çığlık atmayan bir kızın olmadığı "sıkı" bir korku-gerilim filmi arayışlarım neticesinde haberdar olduğum bir yapım.


Tesis Madrid de Sinema Tv okuyan, filmlerdeki şiddet üzerine araştırma tezi hazırlayan  Angela'nın, istemeden bir cinayetin iz sürücülüğünü yapmak zorunda kalmasını konu alıyor. Angela tezi için ona danışmanlık yapan hocasını okulun sinema salonunda ölü olarak bulur. Angela hocasının ölmeden önce izlediği kaseti  alıp aynı bölümde okuduğu ve şiddet filmlerine ilgi duyduğunu öğrendiği Chema'ya izlettirir. Sonunda filmin bir snuff filmi (Gerçek bir cinayetin baştan sona kadar çekilmesinden oluşan, çekilmesi izlenmesi suç olan film türü) olduğu ortaya çıkar ve bahsi geçen kaset kaydının, yıllar önce esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan bir öğrenciye ait olduğunu görürler. Kasetteki kız esrarengiz bir adam tarafından feci şekilde dövülüp, yine feci şekilde katledilirken görüntülenmiştir. Şimdi sıra bu kaydı kimin  yaptığını bulmaktadır. Kasetteki görüntüleri bile izleyemeyen  Angela başta bu olaya bulaşmak istemez ve arkadaşını da bu işe bulaşmama konusunda uyarır. Fakat Angela bir bilmeceyi çözmenin heyecanı ve merakıyla arkadaşıyla beraber artık bu işin içindedirler. Kameranın aynı bölümde öğrenci olan Bosco'ya ait olduğunu öğrenirler. Ve Bosco'yu takibe alırlar. Angela  ve Bosco arasındabir yakınlaşma başlar ve işler bundan sonra daha da karışır. Aslında Angela tahmin ettiğinden daha büyük ve organize bir işin içindedir.

Tesis kahramanların tedirginliğiyle oluşturulan bir gerilime sahip. Eski klasik filmlere  özgü bir havada film. Hatta yer yer Alfred Hitchcock filmi izliyormuşum gibi hissetmedim değil. Finale kadar  tedirgin bekleyiş, şüphe, merak artarak devam ediyor. Özellikle Angela ve şiddet sever arkadaşı Chema'nın okulun gizli bir bölmesinde kapalı kaldıkları ve bir kibrit yardımıyla çevresini aydınlatabildikleri, derin derin ve sık sık nefesler aldıkları  o sahne...Sinemada şiddeti konu almasına rağmen şiddet  içeren çok az sahneyle ve ölçülü yapısıyla, kişinin suça ve şiddete eğiliminin, tabi en önemlisi de şiddeti izleme eğiliminin dehşetini gösterebilmesi  filmin başarısının temelini oluşturuyor bana göre. Rahatsız edici karanlık bir film bu yüzden. Bir gece vakti ne izlesem sorusuna iyi bir alternatif.

8/10
Snuff filmiyle alakalı çarpıcı bir bilgi vermeden geçemeyeceğim. Roman Polanski'nin hamile eşi Sharon Tate, Seri katil Charles Manson ve müritleri tarafından kendi evinde katledilmiştir. Bilinen en meşhur snuff filmi olarak gösteriliyor. Roman Polanski Sharon Tate'li yıllarını hayatının en güzel yılları olarak tanımlayıp, 1979 tarihli Sharon'ın son Londra ziyaretinde okuyup Polanski'ye bıraktığı romandan uyarlanan "Tess" filmini Sharon'a adamıştır. 1984 tarihli biyografisinde Tate'in ölümü ile hiçbir dini inancının kalmadığını da belirtmiştir.

0 yorum:

newer post older post