mucizeye inanmak için biraz korkak olmak gerekir kanımca. değiştiremediğimiz zaman gücümüzü bir başkasında -ilah- saklı tutarak yardım istiyoruz. nenemim kadir ve kadere inanıp mucizeye inanamaması bundandır. yaşama gücü eskimiştir mecburen demanslarda hatırlanır.
ayrıca her "ilerlemeyi" bilim ile kontrolüne geçirmiş olan Avrupalı mucizenin takvimini de tayin eder. (cern deneyi ile ilgili haberlerin başlıklarını ve içeriklerini inceleyebilirsiniz). kahramanımız bu sebebten bugün olamaz kendimi iyi hissetmiyorum diyor. oysa mucize ve süpriz eş anlamlı kelimeler gibi geliyor bana. ihtiyaçsız ve ihtiyatsız bir zamanda yaşanmalı.
mucizeyi kadr bir sevinç nidası gibi geliyor bana. iyiye gidişin sonunda hakkın gücünü teslim etmek gibi bir şey. mütevazılık. halbuki biz her olaya kısmet diyebiliyoruz. gelecek için dua, sıkıntı anlarında sabırdır kısmet. tabi arabesk kullanımları da var doğuya özgü. arabesk megalomanlığı da yaygındır ülkemizde. gökten taş yağsa başımıza düşecek derler. kısmetimiz buymuş derler beğenmezler.
Ne zaman kötülüğün örgütlü dili beni takatsiz bıraksa, göğsüm daralsa yaşadığım bu çağdan, şu mısralar geçer içimden: “Omuzlarıma atılıyor şu kurt köpeği çağ / oysa benim kanım kurt kanı değil.” Ne zaman bu zalim çağ bütün çıkış kapılarımı kapatsa, içini boşalttığı robot-adamlarıyla, acımasız çarklarıyla beni köşeye sıkıştırsa, ben yine de korkmam. Çünkü bilirim beni başkasının kötülüğü yaralamaz. Bilirim ki ”ancak bir benzerim öldürebilir beni”
2018/2019 Güncesi
-
Geçen yılın güncesini hazırlamak için bu yılın dörtte üçü geçene kadar
beklediğimi utanarak fark edince, bloğa yazamama hastalığımın devam edip
etmediğini...
-
Cocukluk cok odali bir ev benim icin bazi odalar cok gurultulu bazi odalar
karanlik bazi odalarsa gunesli bir bahar gunu ikindisi.iste o gunesli odada
d...
Grafik-roman tutkunlarına bir liste
-
Bir tarafta "The Sculptor" gibi zamanında alamadığım için geç kaldıklarım
var, bir tarafta Tezuka'nın "Buddha" serisi gibi uzun süredir kütüphaneden
oturu...
İki saat sonra kalabalığın içinde, sinemadan bir dar sokağa çıkan sanki başka birisiydi. Düşünüyordu: "Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umuluyor. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar. Saatine baktı: Dört buçuğa beş vardı. "Eve gidip okusam." Durağa yürüdü. "Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapmalı. Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. Sokağa hep birden çıksınlar..." Kafasından geçene güldü. Duraktakiler dönüp baktılar. Kadının biri kaşlarını çattı. Sokakta kendi kendine sesli gülünemeyeceğini bilmeyen yoktu. "Ne adamlar be. Güldüysem güldüm size ne?" Duramadı orada yürüdü. Eve gitmeyecek. İçindeki "sinemadan çıkmış kişi"yi öldürdüler. (S.18) Aylak Adam ~ YusufAtılgan
Tema resimleri biyan tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.
9 yorum:
kesinlikle bugün değil:(
olduktan sonra herkes inanır...nenem de...
mucizeye inanmak için biraz korkak olmak gerekir kanımca. değiştiremediğimiz zaman gücümüzü bir başkasında -ilah- saklı tutarak yardım istiyoruz. nenemim kadir ve kadere inanıp mucizeye inanamaması bundandır. yaşama gücü eskimiştir mecburen demanslarda hatırlanır.
ayrıca her "ilerlemeyi" bilim ile kontrolüne geçirmiş olan Avrupalı mucizenin takvimini de tayin eder. (cern deneyi ile ilgili haberlerin başlıklarını ve içeriklerini inceleyebilirsiniz). kahramanımız bu sebebten bugün olamaz kendimi iyi hissetmiyorum diyor. oysa mucize ve süpriz eş anlamlı kelimeler gibi geliyor bana. ihtiyaçsız ve ihtiyatsız bir zamanda yaşanmalı.
Mucizeyi kader kısmetten ayıran ismi mi?
mucizeyi kadr bir sevinç nidası gibi geliyor bana. iyiye gidişin sonunda hakkın gücünü teslim etmek gibi bir şey. mütevazılık. halbuki biz her olaya kısmet diyebiliyoruz. gelecek için dua, sıkıntı anlarında sabırdır kısmet. tabi arabesk kullanımları da var doğuya özgü. arabesk megalomanlığı da yaygındır ülkemizde. gökten taş yağsa başımıza düşecek derler. kısmetimiz buymuş derler beğenmezler.
Ne zaman kötülüğün örgütlü dili beni takatsiz bıraksa, göğsüm daralsa yaşadığım bu çağdan, şu mısralar geçer içimden: “Omuzlarıma atılıyor şu kurt köpeği çağ / oysa benim kanım kurt kanı değil.” Ne zaman bu zalim çağ bütün çıkış kapılarımı kapatsa, içini boşalttığı robot-adamlarıyla, acımasız çarklarıyla beni köşeye sıkıştırsa, ben yine de korkmam. Çünkü bilirim beni başkasının kötülüğü yaralamaz. Bilirim ki ”ancak bir benzerim öldürebilir beni”
ama en çok da kendin ya da kendini onda bulduğuna anlatamazsın derdini, en çok da o anlamaz, hatta en çok da o dinlemez.
"Başımıza gelenlerden korkmadığımız için, bütün korktuklarımız başımıza geldi"
Yorum Gönder