İş çıkışı her akşam geçtiğim dil kursunun önünde, kurs adına bıkmadan usanmadan, bana ısrarla broşür uzatan çocuğu aynı ısrarla tekrar tekrar kibarca reddediyor olmak benim için gün içinde rutin olarak yaptığım işler arasında yerini aldı. Geçen gece aynı rutin sırasında, türkçe adıyla Bugün Aslında Dündü filmindeki Bill Murray'i gibi hissetmekten kendimi alamadım. Bunu düşünür düşünmez dehşete kapılmam, "aman Allahım yoksa ben de mi?" demem bir oldu. Sonrada çok sık yaptığım gibi kendi kendime güldüm.
Bilen bilir Bill Murry, Groundhog Day filminde hava durumu sunucusu Phil Connors rolündedir. Film, Phil Connors'ın, yapımcısı Rita ve kameraman Larry'le birlikte, Pennsylvania’nın Punxsutawney kasabasında haber peşinde koştukları bir kaç gün içinde gelişen olayları anlatır. Phil her sabah kalktığında aslında yine aynı güne uyandığını fark eder. Phil her sabah aynı radyo programını dinler. Aynı merdivenlerde aynı adamla karşılaşır. Dönemeçte aynı dilenciye para vermez. Yolda yine dün görmüş oldu eski okul arkadaşını görür ve aynı su birikintisinin içine basar falan. "Gün" içinden çıkılmaz bir hal aldığı için, olaylar da peşi sıra içinden çıkılmaz bir hal alır. Sonrası tahmin edebileceğiniz gibi...
Filmde çok güldüğüm sahnelerden biri benim ve filmin demek istediğini özetliyor aslında;
-Bir keresinde Virgin adasına gittim. Bir kızla tanıştım. Istakoz yedik. Pina Colada içtik. Gün batımında deniz aslanları gibiydik. Çok güzel bir gündü. Neden o günü yeniden yaşayamıyorum. Yeniden..yeniden ve yeniden...
-Bazıları şu bardağa bakıp şöyle der; bu bardağın yarısı boş.Bazıları da şöyle der; yarısı dolu.Eminim sen bardağın yarısı boş diyenlerdensin. Değil mi?
-Bir yere sıkışıp kalsaydınız ve her gün aynı gün olsaydı ne yapardınız?
-Şey bu hayatımı iyi özetliyor.
Velhasıl hayatımı sırf bu rutinden kurtarmak için bana uzatılan o broşürü ilgilenmediğim halde almaya karar verdim. E bu sefer de bana uzatılmazsa eğer o broşür, o da kaderin cilvesi olmuş olur.
0 yorum:
Yorum Gönder