Tür : Komedi / Dram / Romantik
Gösterim Tarihi : 9 Ekim 2009
Yönetmen : Marc Webb
Senaryo : Scott Neustadter , Michael H. Weber
Görüntü Yönetmeni : Eric Steelberg
Müzik : Rob Simonsen , Mychael Danna
Yapım : 2009, ABD , 95 dk.
Oyuncular
Joseph Gordon-Levitt (Tom Hansen) , Zooey Deschanel (Summer Finn) , Geoffrey Arend (McKenzie) , Chloe Moretz (Rachel Hansen) , Matthew Gray Gubler (Paul) , Clark Gregg (Vance)
Gösterim Tarihi : 9 Ekim 2009
Yönetmen : Marc Webb
Senaryo : Scott Neustadter , Michael H. Weber
Görüntü Yönetmeni : Eric Steelberg
Müzik : Rob Simonsen , Mychael Danna
Yapım : 2009, ABD , 95 dk.
Oyuncular
Joseph Gordon-Levitt (Tom Hansen) , Zooey Deschanel (Summer Finn) , Geoffrey Arend (McKenzie) , Chloe Moretz (Rachel Hansen) , Matthew Gray Gubler (Paul) , Clark Gregg (Vance)
Bir erkekle bir kadın tanışır
Romantik komedi tür olarak benim sinemada çok da izlemeyi tercih ettiğim bir tür değildir aslında. Hafta sonu arkadaşlarla sırf "çerez niyetine" gidip eğlenebileceğimiz, "saksıyı" çok zorlamayacağımız, bitiminde de aklımızı çok kurcalayıp, kafada çok yer etmeyecek bir film izleyelim istedim.Fakat durum hiç de benim düşündüğüm gibi olmadı. Filmin ta en başında üçüncü anlatıcının; "Bu film sizin düşündüğünüz gibi bir erkekle bir kadın tanışır filmi değil" demesiyle beni baştan al aşağı etti. O an itibariyle anladım ki sıradan bir romantik komedi izlemeyecektim.
Tom mimarlık eğitimi alan fakat hayatını bir şirkette metin yazarı olarak sürdüren, aşka ve ilişkilere henüz inancını yitirmemiş bir romantiktir. Aşk için umutlarının tükendiği bir dönemde "hayatının aşkı"olabileceğine inandığı Summer'la tanışır ve Tom kara sevdaya tutulur. Summer ise aşka inanmayan ve ilişki kavramına hemcinslerinden çok ayrı bakan bir kızdır. Tom için başta ilişkilerinin bir adı olmaması bir problem yaratmaz ama ateş bacayı sardığında, başka bir ifadeyle iş ciddiyete bindiğinde "beraber takılıp iyi vakit geçiriyoruz ötesi berisi ne gam fikri" kabul edilebilir gelmez. Zaten filmin konusunu da ikili arasındaki bu çatışma oluşturuyor. Düşünün, bir tarafta hayatının sonuna kadar sevdiği kadınla olmak isteyen aşık bir genç, diğer tarafta "sana hiç bir şey için söz veremem. Yarın uyandığında yanında olmayabilirim." diyen, bağlanmaktan korkan bir kadın...
Neticede konu itibariyle çok zengin ve özgün sayılmaz. Özgünlüğünü ve zenginliğini zamanlar arasındaki geçişin filme kattığı o müthiş dinamizm oluşturuyor. Aşkın 5oo gününü baştan sona doğru , rutin bir şekilde ilerlemiyor. Bu açıdan sahneleri birleştirme işi biraz seyirciye düşüyor.
Anti parantez "beklentiler" ve "realite" üzerine ekranın ikiye bölünmesiyle eş zamanlı olarak gösterilen bir sahne de yine filimin can alıcı ve "can acıtıcı" sahnelerinden biri olarak değerlendirilebilir. Komedi öğelerinin , türünün benzerlerine göre daha kaliteli ve akıllıca durduğunu da söylemekte fayda var. İşin en ilginç yanı filmin başta aşk hakkında seyirciye bir kıssadan hisse verme gibi bir derdi varmış gibi gözüküyor. Fakat film sonunda, başta idea ettiği şeyin aslında hiç de öyle olmadığını söyleyip bir nevi kendini haksız çıkarıyor. Tabi bu yine de filmin kıssadan hissesini oluşturuyor.
Neticede, en iyi romantik-aşk filmi listeme kendine iyi bir girişle yer edinen bir film oldu benim için 500 Of Days Summer.
9/10
5 yorum:
Ya çok övdüler indirdim ama uyuz adamlar kendi playerlarını satmak için filme filtre falan herneyse ondan koymuslar :D
İzleyemedim.
En kısa zamanda artık.
İzle bakalım sen de beğenecek misin.
Duygusal moddayım zaten.İzlerim,beğenirim ek olarak en ufak sahnede ağlarım :D
Bir erkek filmi sayılır aslında.Erkekler daha çok kendinden bir şey bulabilir bu filmde.
Ağlama işine gelince pek fırsat vermiyor film buna.Sadece Tom'un aşkına hayran kalıyorsun bir de kendisine :P
fazla romantik bir şey bekliyordum malesef yanıldım sonunda çok ama çok kızdım Tom'un aşkına hayran kalanlardanım
sevdiğim filmlerden
Yorum Gönder